Başkan Odabaşı'dan mobbing ve işçi çıkarma iddialarına yanıt

GÖLBAŞI

Başkan Odabaşı'dan mobbing ve işçi çıkarma iddialarına yanıt

Gölbaşı Belediye Başkanı Yakup Odabaşı, son günlerde kamuoyunda yer alan belediyedeki işten çıkarmalar ve işçilere yönelik mobbing iddialarına yanıt verdi.

Odabaşı şu ifadeleri kullandı;,

KASITLI OLARAK TOPLUMA YAYILIYOR

Bazen çok yanlış bilgiler topluma kasıtlı olarak yayıyor. Niye yapılıyor diye de bunun altına bakmak lazım. Çünkü Gölbaşı Belediyesi maalesef, bunu nasıl söyleyeyim diye de düşünüyorum, yani inanın maaş veremez duruma düşmesini bir türlü kabul edemiyorum. Yani Ankara’dan baktığınızda herkesin ortak görüşü şu: Gölbaşı Belediyesi, Ankara’nın en önemli ilçesi; belediyede varlıklar anlamında en şanslısı. Herkes böyle bakıyor, doğru mu? Doğru. Böyle olması gerekir mi? Evet, böyle olması gerekir. Ama biz geldiğimizde de, daha fazla da üstünde kalmamak kaydıyla, borçları ile ilgili, çalışanları ile ilgili, ben şunu da söyledim. Dedim ki: Arkadaşlar, Gölbaşı Belediyesi, imkânları geniş bir belediye ama kişi başına borca bölerseniz herhalde Türkiye’nin en borçlu belediyelerinden birisidir ya da birincisi de olabilir.

SGK’YA 1 KURUŞ BORCUMUZ YOKTU

Şunu açık net söylüyorum: Biliyorsunuz, daha önce görev yaptık. 2014 yılında bizim bıraktığımız belediyede Sosyal Güvenlik Kurumuna bir kuruş borcumuz yoktu. Devletin resmi kayıtları ortada. Yine piyasaya günü gelmiş, yine 0,01 TL borcumuz yoktu. Bu şu anlama gelmez: Belediyenin hiç borcu yoktu demiyorum, 20 küsür milyon borç vardı ama o da yapılanlardan. Yani bizden 10-20-30 yıl önce belediye başkanlarından şu ya da bu sebeplerle sigortasını ödeyemeyen, ondan ona devretmiş. Bu şekilde hükümet bu borçlarla ilgili yapılandırma çıkarıyor ve bu borçlar da yıllara yayılıyor. Bizim gününü aksattığımız kimse yoktur ve biz yatırım yapıyoruz. Fazlası olan belediyelik, herkes biliyor. Kasamıza paramız vardı. Ben geçmişi kötülemek anlamında söylemiyorum. 2009’da aldığımızda yönetimi kötülemek istemiyorum ama beş belde bize devroldu ve borçları vardı. İlk 4-5 ay çok zorluk çektik ama Allah yardımcımız oldu, ödedik. Zaman içerisinde de, 2010’un üçüncü çeyreğinde denk bütçe oldu.

5 YILDA GÖLBAŞI TARİHİ YATIRIMLARININ TAMAMINA EŞİT YATIRIM YAPTIK

2011 yılında da o günkü gazetelere bakın, "Gölbaşı’nı şantiyeye çevireceğiz" dedik ve beş yıl içerisinde pek çok yatırımlar yaptık. Ben bunları sayacak değilim. Şimdi Gölbaşı’nın tarihinde bütün yatırımları toplayın, bizim o gün muhalefet olmamıza rağmen bir şey yok, hükümet yok. Bizim yatırımlarımıza bakalım. İddialı söylüyorum, bu konuda mütevazı olmak istemiyorum. Gölbaşı tarihinin yatırımlarının belki de tamamına eşit 5 yılda yatırım yaptık. Ve böyle belediyeyi teslim ettik.

İÇİM YANIYOR

Ama şimdi on yıl geçmiş, içim yanıyor, Gölbaşı çok daha geriye gitmiş. Devletin kayıtlarında var: Sosyal Güvenlik Kurumuna borç var, yine Maliye’ye borç var. İlk 2017’de iki ay aksama olmuş, sonra altı aya çıkmış. 2019’dan sonra da ödenmemiş. Gölbaşı Belediyesi zenginleşmesi gerekiyor. Normal şartlarda ruhsat gelirleri var, emlak değerleri artmış, inşaatlar yapılıyor. Belediyenin gelirleri artıyor ama ne hikmetse SGK ödenmiyor, Maliye’ye borç ödenmiyor. Maaşlar da geçen seneden itibaren, temmuz-ağustostan itibaren, yüksek faizli kredi alınarak ödeniyor. E ne oldu şimdi, önümüz tıkandı. Şimdi ne yapalım? Faizle para almaya mı devam edelim? Alabilirsek onu da.

İŞTEN ÇIKARILAN GEÇİCİ İŞÇİLERİN 78’İ GERİ ALINDI

 Ve buna rağmen, daha önce söyledim: Ocak itibari ile, seçim gününe, son gününe kadar personel alınıyor. Nasıl ödeyeceğiz? Onları da biliyorsunuz, geçici almışlar. Mayıs-haziranda günü gelen eksildi ve onun bile belediyenin bütçesine katkısı oldu. İşlerde aksama olmaması için ne yaptık? Biz de bu geçicilerinin içerisinden, bakın biz siyaset yapsaydık yeni insanlar alırdık, bu geçici işçilerin içerisinden 78 tane personel alındı. Bunların içinden 78 kişiyi geri çağırmışız. Bunun da 58’i temizlik hizmetleri. Şu anda temizlik hizmetlerimiz geçmiş dönemden daha az personelle ama daha da temiz olsun diye mücadele ediyor. 20 kişi de park bahçelerde, fen işlerinde alındı. Ama aldığımız çok az. Niye az? Daha fazla alırsak bütçe şişmiş zaten. Bizim de faizle parayla devam etmemiz lazım ya da bir yerden para bulmamız lazım. Nasıl bulacağız? Vallahi bedava para bulan varsa biz talibiz.

ART NİYETLİ OLSAYDIK GERİ İŞE ALMAZDIK!

Dolayısıyla şunu demeye çalışıyorum: Biz art niyetli olsaydık geçici çıkanların değil, dışarıdan adam alırdık. Özellikle ihtiyaç sahibi ve çalışkan olanları irdelemek kaydıyla işbaşı yaptırdık. Bize de iş için müracaat eden var; gerek partili gerek parti dışından iş talebi olan var. Ben kendime şoför almayayım mı arkadaşlar, koruma almayayım mı? Yani aldığımız 3-5 kişi, hepsi bu. Burada bir haksızlık yapma, siyaset yapma gibi bir niyetimiz asla yok.

6 AYDA 682 MİLYON TÜKETİLMİŞ

Dokuz ayı geride bıraktık. Bugüne kadar belediyemizin gideri 1.182.000.000 TL. Geliri 779 milyon. Açık ne? 403 milyon TL. Belediye, yılbaşından bu yana 403 milyon TL açık vermiş. Bu 1.182.000.000’un ne kadarı hangi aylarda diye merak ederseniz onu da söyleyeyim: Bunun 680 milyonu ilk üç ayda. Geriye kalan 500 milyon da altı aylık gider. Personel giderleri zaten 780 milyon TL. Belediyenin geliri, personel giderlerini kıl payı karşılıyor ya da karşılamıyor. Park bahçelere ihtiyaç var, fen işlerinin personel ihtiyacı var, bir miktar da temizliğe ihtiyacımız var ama alamıyoruz çünkü bütçe şişiyor. Peki, bu maaşı nasıl vereceğiz? Ya faizle para alacağız ya da gelir artıracağız. Gelir artırmak için zaten çalışma yapıyoruz, imarla ilgili çalışmalar yapıyoruz. Ama hepiniz bilirsiniz ki imar çalışmaları öyle üç ayda, altı ayda bitecek çalışmalar değil, belki bir belki üç sene sürebilir.

YANLIŞ YAPILAN İŞLERLE İLGİLİ YARGIYA GİTTİK,

 Peki, 682.000.000 TL 3 ayda nasıl tüketmiş? Bunların bir kısmı yargıya gitti arkadaşlar, daha da gidecek. Gidecekler var. Ben yargının işine karışmam, bizim kimseye karşı bir önyargımız yok ama bizim tespit ettiğimiz, ama şu anda vermeyeceğim, kanunsuz yapılan, yanlış yapılan tespitlerimizi yargıya gönderdik, göndermeye de devam edeceğiz. Niye? Gölbaşı’nın nüfusu 157.000. Ben 157.000 vatandaşın hakkını korumak zorundayım. Öyle herkes keyfi harcayamaz. Harcamış, acısını ben çekiyorum, hepimiz çekiyoruz, Gölbaşılı çekiyor. Şimdi bu bütçe hâlâ böyle gelmeseydi, bu borçlanmalar olmasaydı, gereksiz harcamalar olmasaydı bunları hiç konuşmayacaktık. Biz ne yapmaya çalışıyoruz? Mevcut personeli verimli hâle getirmeye çalışıyoruz.

İŞE GELMEYENLER VAR

Dolayısıyla bugün gündemi olan arkadaşlar, bir kısmı hâlâ işe gelmeyip tespit ettiklerimiz var. Gelmeyenleri çıkartıyoruz, isterse babamızın oğlu olsun. Çalışacaksa da, çalışsın diyoruz eğer işe faydalı olacaksa.

YA AMCASI ARIYOR.. YA DA DAYISI!

Mobbing uygulanıyor diye iddia var. Şimdi size soruyorum: Hanımefendi ya da beyefendi işçi olarak girmiş X Müdürlüğünde çalışıyor varsayalım park bahçelerde. Şoförlük yapıyor ya da düz işçi. Fen işlerine gönderdiğinizde bize mobbing uygulanıyor deniyor, gitmek istemiyor. Niye? Orada rahatı iyiymiş. Ya amcası arıyor, ya dayısı arıyor, bilmem kimi arıyor. Arkadaşlar, siz işçisiniz. İşçi demek ne demek? Sahada olmak demek. Ben işçi arkadaşlarıma da saygı duyuyorum, küçük görmüyorum yanlış anlamayın. Memuru o şekilde çalıştırma şansınız yok yasal olarak yok yasal olarak. Ama işçi arkadaşlarımızın birçoğu fedakârca çalışırken, araçta sıcakta mücadele ederken, bir kısmı da "Biz burada masa başında oturalım, iş yapmayalım, bir de bilgisayarlarda oyun var, oyun oynuyorlar." Hangi vicdan buna razı olur? Ya arkadaşı gidecek orada çalışacak ya da evinde istediği kadar oyun oynayabilir.

MOBBİNG GİBİ BİR DERDİMİZ YOK!

Dolayısıyla biz hiç kimseye siyasi görüşünden dolayı, şundan bundan dolayı mobbing uygulayalım, sıkıntıya sokalım gibi bir derdimiz yok. Eğer olsaydı, geçici işçilerden işe almazdık; bunun en azından ellisini, altmışını farklı şekilde alırdık. Şimdi insanız, hani hata olabilir; bir kişi, iki kişi, üç kişi... Bu kararları alırken, belediyemizin yönetimi ile meclis üyemizi de bilgilendirmek kaydıyla alıyoruz. Ama mevcut şartlarda biz hiçbir şekilde kimsenin ekmeğiyle oynayalım, çalışanı ezmeye çalışalım gibi bir şeyimiz yok.

ÇALIŞACAKLARSA ÇALIŞSINLAR

Ama işçi ise, kimse kusura bakmasın, görevine de düşüyorsa çalışacak. Çalışmam diyorsa, kendisi bilir; çalışacak bir sürü de insan geliyor. Kaldı ki bize gelen birçok gencimiz var, özellikle belediyede çalışmak isteyenler var. Biz onlara diyoruz ki: "Kusura bakmayın, belediyeye alamıyoruz ama sizleri başka yerlere yönlendirelim." diyoruz. Ama bir kısmı gidiyor, ertesi gün yönlendirdiğimiz yerden işten çıkıyor. Hem "İhtiyacım var, işe" diyor, hem de çıkıyor. Ona da yapacak bir şey yok; ya maaşını beğenmiyor ya işini beğenmiyor, ille de belediye diyor. Belediyenin parası altın mı, gümüş mü bilmiyorum. Buna diyeceğiniz bir şey yok. Türkiye’de çok ciddi bir eleman sıkıntısı var. Bu anlamda bence biz kurslar yapmalıyız. Bu anlamda Milli Eğitime çok büyük görev düşüyor. Keşke daha çok eleman yetiştirebilsek. Burada bizim hiçbir art niyetimiz yok, kimseye karşı önyargımız yok ama hatır için çalışmasın, otursun maaş alsın. Benim vicdanım buna rahat etmez. Hiç kimseye karşı ön yargımız yok.

BEN PARTİ ROZETİMİ ÇIKARDIM

Ama şunu da söyleyeyim arkadaşlar: Ben bir siyasi partiden seçildim, geçmişte de bugün de dedim ki parti rozetimi çıkaracağım, herkese hizmet edeceğim, ben herkesin belediye başkanı olacağım dedim.

KİMSENİN EKMEĞİYLE OYNAMAYIZ

İşçi ise, memursa siyaset de yapmasın, kusura bakmasın. Siyaset yapıyorsa, gitsin siyasi partilere, orada siyaset yapsın. Bu da bu kadar basit. Yani kısacası, bizim art niyetimiz yoktur, kimsenin ekmeğiyle de oynamayız, hatta bu konuda çok hassas olduğumuzu geçmişte...

2019’DA 75 KİŞİ İŞTEN ÇIKARILDI KİMSE SESİNİ ÇIKARMADI

Bizden önceki dönemde, 2019’da, o dönem ilk altı ayda 75 kişi işten çıkarılmış. İşte burada belgeli çıkışlar var, 75 kişi. Daha sonra da çıkışlar devam ediyor, onun da belgeleri var. 2022’nin sonunda da 82 kişiye çıkmış bu sayı. Peki o gün niye kimse sormadı ki "Bu arkadaşların suçu günahı neydi?" diye.

2009’DA TEK BİR KİŞİYİ BİLE İŞTEN ÇIKARMADIM

Daha önceki dönemden de ben biliyorum, burada şahit olan arkadaşlar var; sene 2009’du, bir kişiyi işten çıkartmadım. 2009 seçimleri yapıldı, 3-4 gün sonra işe alınmıştı 11 kişi, onları işten çıkardım. Onlar da kusura bakmasın, bütün kamuoyu da bilsin, meclis üyesi arkadaşlarımız da bilsin. İnsanız, bizde de hata olabilir. Öyle bir şey varsa özelde gelin, bize uyarın.

KİMSEYE ÖZEL KASTIMIZ YOK!

BİRİLERİNİN ÇOCUKLARINI BESLEMEK ZORUNDA DEĞİLİZ!

Hiç kimseye özel bir kastımız yoktur ama siyaseten gelip keyif yapayım diyen birilerinin çocuklarını da ben burada beslemek zorunda değilim. Bu kadar basit.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.