Uzun zamandır kalemi elime almamıştım. Ancak İlçemizde kendini bilmez üç beş densiz oldukça daha çok alacağımı da fark ettim. Kendini bilmez diyorum çünkü daha kendini ifade bile edemeyen, mesleki açıdan etik kuralları bilmeyen, donkişot çırağı daha Gölbaşı’nı ve insanlarını tanımadan eleştirmeye kalkması hadsizliğinin daniskası.
Donkişot çırağı diyorum çünkü bu kendini bilmez mesleki bilgiden yoksun densiz adam başkalarına kendini kullandırarak iki reklam alıp asalakça yaşayan donkişot olmayı bile becerememiş bir adam. Lafı açıldımı magalda kül bırakmayan, astığı astık, kestiği kestik aynı meslekte bulunmaktan adeta tiksindiğim bu şahsiyet akşama kadar it ayağı yemiş gibi gezer kulaktan duyma dedikoduları sağa sola yayar. Sonra kendi attğı yalana kendi inanır ve pervasızca eleştirir. Bu kadar basit yani gazetecilik yapıp kafana göre birilerine atıp tutmak veya karalamak. Ne demek istiyorum aslında yada ne anlatmak istiyorum biliyormusunuz yaşadığımız ilçenin önce havasını koklayacaksın. Sonra kişileri tanıyacaksın. Oturacaksın paylaşacaksın. Dengeleri bileceksin. Bir kere artislik tavırlar içerisinde olmayacaksın. Adam olacaksın adam…
Bunları yaptın mı? Gazeteni de düzenli çıkarıyormusun zaten sen artık Gazeteciler derneğine de girebilirsin. Hani senin şu hafife aldığın derneğe işte. Ama anlayamadığın şu ki oraya girebilmek için adam olman gerekir. O da sende yok. Gölbaşı büyük gibi gözüksede nüfusu gün geçtikçe artsada hani derler ya biz kırk kişiyiz birbirimizi biliriz diye işte aynen bu sözü burada yaşayabiliyoruz. Yani arkadaş önce kendini bileceksin dönüp bir kendine bakıcaksın sonra başkalarının yaptığı işlere bakıcaksın ama sakın ha sakın iftira atmayacak yalan yazmayacaksın. Şenin şuan özendiğini biliyoruz. Tetikçilik yapmaya meilli olduğununda farkındayız. Yol yakınken dönersen kendine, yok dönmezsen de kendine…