Atatürk “Milli Hâkimiyet öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar yanar, yok olur. Milletlerin esareti üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkûmdurlar. Türkiye Cumhuriyeti yalnız iki şeye güvenir. Biri Millet Kararı, diğeri ise en ağır ve zor şartlar içinde dünyanın takdirlerine hakkıyla layık görülen Ordunun Kahramanlığıdır.” sözleriyle, milli egemenlik prensibinin gücünü ortaya koymakta ve devlet hayatındaki önemini vurgulamaktadır. Başka bir konuşmasında Mustafa Kemal “Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır. O da millî egemenliktir. Yalnız bir makam vardır. O da milletin kalbi, vicdanı ve mevcudiyetidir.” cümleleri ile bu necip millete ve milletin iradesine güven ve saygı duyulması gerektiğini her fırsatta belirtmiştir. İçinden M.Kemalleri, Sultan Fatihleri, Yavuz ve Kanunileri, Alparslanları, Ali Kuşcuları, İbn-i Sinaları, Farabileri, Yunus Emre, Mevlana ve Hacı Bektaş-ı Velileri çıkaran millet ne büyük bir millettir. Milli şairimiz merhum Mehmet Akif ERSOY ne güzel ifade etmiş “Bir zamanlar bizde millet, hem nasıl milletmişiz. Gelmişiz dünyaya milliyet nedir öğretmişiz.”
Ecdadımızdan emanet aldığımız bu aziz vatanı milli ve ahlaki değerlerimiz ışığında ilim ve fende, sanayi ve teknolojide, sanat ve edebiyatta; kısaca hayatın her alanında dünya ile yarışabilen, tarihinde olduğu gibi dünya yön veren, söz dinleyen değil, gururla söylüyorum ki bugün olduğu gibi sözü dinlenen, zalimlere karşı mazlum milletlerin umudu olan BÜYÜK TÜRKİYE idealleri uğrunda bıkıp usanmadan azim ve kararlılıkla çalışmalıyız.
Ülkemde ve dünyada sevginin, kardeşliğin, hoşgörünün ve barışın hakim olduğu; insanların ırkından, dilinden, dininden, cinsiyetinden dolayı ne dışlandığı nede kutsandığı; kan ve gözyaşının olmadığı mutluluk ve neşe dolu bir yaşam ümidiyle; Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı hepimize Kutlu olsun.