Bunun üzerine AK Parti Gölbaşı İlçe Başkanı Osman Karaaslan’da Cumhurbaşkanına söylenen bu laftan sonra Gölbaşı adliyesine giderek CHP Lideri Kılıçdaroğlu hakkında Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Partililer ile Gölbaşı Adliyesi’ne gelen Karaaslan basın açıklaması yaptı. Açıklamasında şu ifadelere yer verdi; Karaaslan, Kılıçdaroğlu’nun sözlerini hatırlatarak; “Milletimizin TBMM’de Ana Muhalefet görevini tevdi ettiği; Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı sıfatıyla Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, kadim memleket kültürümüzün bir hayli zorlanacağına kani olduğum bir üslupla, partisinin 17 Ocak 2016 tarihinde Ankara’da yapılan 35. Olağan kurultayında açıkça ve aleni bir şekilde Sayın Cumhurbaşkanımız kastederek”;
“Diktatör bozuntusu olan adam, senin için şeref ve namus ne anlama geliyor ? Oturacaksın bunun hesabını vereceksin. Ya adam gibi tarafsızlığını korursun, saygı görürsün. Tarafsızlığını korumazsan sana her gün, her dakika, her saniye namus ve şeref kavramını hatırlatacağım.Ya tarafsızlığını adam gibi korursun, ya bu lafları ağırlaştırarak devam ettireceğim. Ta ki seni susturuncaya kadar” Şeklinde ki beyanları ile sadece Türkiye Cumhuriyeti’nin halk oyuyla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanını oylarıyla bu makama getiren vatandaşlarımızı değil, oy vermeyip muhalif olan vatandaşlarımızı bile hayrete düşürmüştür kanısındayım.
CHP Genel Başkanı kemal Kılıçdaroğlu’nun partisinin grup toplantısında Cumhurbaşkanı için” delidir ne yapsa yeridir makamı değildir” sözlerini de eleştiren AK Parti İlçe Başkanı Osman Karaaslan; “Yine, TBMM’de tüm partililerin grup toplantılarının yapıldığı 19 Ocak 2016 tarihinde kendi partisinin grup toplantısında;
“Aslında kızdığı nokta, kendine diktatör dediğim için değil. Diktatör bozuntusu dediğim iin. Diktatör bile olamıyor. Cumhurbaşkanlığı makamı ‘delidir ne yapsa yeridir makamı’ değildir” şeklinde. Bence duyan herkesi şok eden beyanlarına devam etmiştir. Yine Kılıçdaroğlu’nu twitter hesabından yazdığı “Hitler’e özenen, halkı kutuplaştıran, ülkeyi yangın yerine çevirmiş birine diktatör bozuntusu değil, barış elçisi mi diyecektim. Diktatör bozuntusuna diktatör bozuntusu diyeceğim tabiî ki. Çünkü dünyanın her yerinde diktatör bozuntusu denilir” sözlerine Karaaslan “Şok ederek süregelen beyanlarına yenilerini eklemiştir” dedi.
Vatandaş olarak sormak istiyorum Karaaslan bir vatandaş olarak makamda bulunan kişilere böyle sözlerin söylenmeyeceğini belirterek; “Bu beyanları, televizyondan, sosyal medyadan, yazılı basından ve bilumum medyadan işiten, gören ve okuyan bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak sormak istiyorum? Türkiye Cumhuriyet Cumhurbaşkanı, hangi makamdaki kişi tarafından olursa olsun, kendisine yönelik böyle cümlelerin rahatlıkla ve ısrarla sarf edileceği biri midir? Bu ülkeyi temsil eden en yüksek siyasi makama yönelik bu beyanlara “dur” diyecek bir mevzuatımız yok mudur?” dedi.
Soruşturulması gereken ‘eylem’ler Karaaslan şöyle devam etti; “Bu dilekçeyi hazırlarken internetten bakarak öğrendiğim Avusturya, Fransa, Finlandiya, Polonya, İrlanda gibi, cumhurbaşkanlarını halkın seçtiği ülkelerin hangisinde bir ana muhalefet partisi başkanı o ülkenin cumhurbaşkanına yönelik olarak böylesi cümleler kurabilmektedir ? Avrupa Birliği ülkesi olan bu ülkeler ve diğer Avrupa Birliği ülkelerin hangisinde bu tür cümleler siyasi eleştiri kapsamında kabul edilmiş veya toleransla karşılanmıştır. Böylesine rencide edici beyanlar vatandaşlar şikayet etmesi bile soruşturulması gereken bir eylem değil midir?
Gerekli soruşturmanın yapılması için Bu kabul edilemez beyanlar, mevzuatın hangi hükümlerini çiğnemiş ise, demokrasi, seçim, seçme ve seçilme hakkı gibi hangi değerler ihlal edilmiş ise resen yapılacak incelemeler ile gerekli soruşturmanın yapılması için Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak suç duyurusunda bulunuyorum.
Tepkimi gösterirken özenli cümleler kuruyorum
Karaaslan Kılıçdaroğlu’na tepkisine karşılık kendisinin de aynı üslupla cevap vermeyeceğini ifade ederek; “ Sayın Kılıçdaroğlu’nun bence kabul edilemez ifade tarzını resmi makamlara taşırken kendisini yadırgadığım konuda bende yadırganacak bir şey yaparım endişesi ile tepkimi gösterirken, son derece özenli cümleler kurmak için azami dikkat göstermekteyim” dedi.