Murat Bey Balta Öğretmen evinde düzenlediği basın toplantısı ile Belediye Başkanı Aday Adaylığını açıklayacağını duyurdu.
Düzenlenen basın toplantısında Ak Parti’den Belediye Başkanı Aday Adaylığı dosyasını Ak Parti İlçe Başkanı Osman Karaaslan’a sunacağını söyleyen Murat Bey Balta konuşmasında şunlara değindi:
DEVLETE 39 YILDIR HİZMET ETMEKTEYİM
Dünden itibaren hazırlıkları yaptık nasip olursa ben istifamı vereceğim. Yarın da saat 13.00’da dilekçemi Ak Parti İlçe Başkanına sunacağım. Biz kendimizi birkaç maddeyle özetledik. Devlete 39 yıldan beri hizmet etmekteyim, bir yıl öncesinden verdiğimiz kararlar bizde AK Parti’den Belediye Başkan Aday adayı olmaya karar verdik. Biliyorsunuz bizim anlayışımızda yönetici olanlarda 3 vasıf vardır. Bunun birincisi işin ehli olmasıdır, ikincisi ortak akılla hareket etmesidir, üçüncüsü ise adil olmasıdır. İşte bu süreçte bu özelliklere sahip olduğumuz kanaatindeyiz ki 39 yıldır köy öğretmenliğinden başlayan süreç bir genel müdürlükle devam etti. Sonra bakan müşaviri oldum. Bundan sonra da Allah nasip ederse, dilekçemi hazırladım onu sunarak bu süreci şimdilik noktalayacağız. Bunu yaparken 26 kişilik çoğunluğu doktora yapmış ARGE grubu ve bu bölgenin insanlarıyla hazırlandık.
GÖLBAŞI’NDA DEĞİŞİME YOLCULUK
Gölbaşı, Kuzeyden güneye 74 km ve doğudan batıya ise 64 km alana sahip. Yaklaşık Çankaya’nın sahip olduğu toprakların 2 katından fazla araziye sahibiz. Çankaya’da 700 bin gece nüfusu varken bizim ilçemizde ise 126 bin insan yaşamaktadır. Bu kadar büyük yapıya sahip olan Gölbaşı’nı çok iyi analiz edip, insanlara gerekli hizmeti götürmek gerekiyor. Bu hizmeti götürmek için de bölgeyi çok iyi tanıyan işin uzmanı arkadaşlar ile birebir araştırarak, ortak akılla ve devletin de bütün mekanizmalarını kullanarak Gölbaşı’na 5 yılda neler getirebiliriz bunun programlarını yapmak gerekiyor. İlk coğrafi yapıyı değerlendirdik, iki nüfus yapısını değerlendirdik, devletin bölgede olan projelerini değerlendirdik ve neticede şöyle bir başlık ile bir program hazırladık. Bunun adına da Gölbaşı’nda değişime yolculuk dedik.
BİZ BİRİZ, BİRLİKTE GÖLBAŞIYIZ
Dünü örnek alıp bugüne ve yarına yeni bir projeksiyonla bakmak gerekiyor. Dolayısıyla biz her gün değişen, her gün gelişen, her gün güzelleşen bir Gölbaşı temasını beyinlere yerleştirmemiz gerekiyor. Beklentileri olabildiğince yüksek tutmamız gerekiyor. İşte bu vizyonla biz ortaya çıktık. Bundan dolayı da baş sloganımızı Biz biriz, birlikte Gölbaşıyız. Vatan toprağının neresinde doğarsa doğsun Gölbaşı’nda yaşıyorsa ve Gölbaşının havasını teneffüs ediyorsa bütün dostlarımız Gölbaşılıdır ve Gölbaşı’nın tüm haklarından ve nimetlerinden eşit derecede faydalanmalıdır. O yüzden biz sloganımızı böyle koyduk: Biz biriz, birlikte Gölbaşıyız. Burada yaşayan herkese de Gölbaşılı bilincini yerleştirmek gerektiği kanaatine vardık. Bunu da Allah nasip ederse sonsuza kadar sürdürmek istiyoruz.
BİZ PARÇALARI BİRLEŞTİRMEYE, BÜTÜNLEŞTİRMEYE GELİYORUZ
Bu bilinç yerleştirdikten sonrada şöyle dedik: Biz parçaları birleştirmeye, bütünleştirmeye geliyoruz. Böyle bir konsept hazırladıktan sonra da başarıya gitmemek için hiçbir neden yok. Tabi bu düşüncede hareket ettikten sonra kendimizi değerlendirdik. Biz kimiz, ne yapmışız, biz bu bahsettiğimiz konseptte uygun vizyona sahip miyiz? Demin de bahsettim bu kardeşiniz 39 yıldır devletin bütün kademelerinde görev yapmış bir kardeşiniz. İddia ediyorum verilen imkanların maksimum düzeyde kullanmak için gerekeni yaptık. Yani imkan bu kadar, bundan fazlası olmaz demedik. Vizyoner yapıya sahip bir liderin başarıya ulaşması, hedefleri doğru olarak belirlemesi, o hedefleri gerçekleştirmek üzere insan kaynaklarını doğru seçmesi, maddi kaynakları o hedeflere doğru yönlendirmesine bağlı. Şunu söyleyelim değerli arkadaşlar, paylaşımcı olduktan sonra, güçlü bir şekilde karar verdikten sonra, kullanacağınız enstrümanları doğru olarak belirledikten sonra, birde geri bildirimleri doğru bir şekilde takip ettikten sonra başarıya ulaşamamak için hiçbir sebep yok. Gölbaşı’nın potansiyellerine varılmak istenen nokta ne olmalı diye baktığımızda şöyle bir yörünge çıktı ortaya. Müsadenizle kısaca sizlerle bunu paylaşayım.
GÖLBAŞI TURİZM VE CAZİBE MERKEZİ OLMALI
Gölbaşı turizm ve cazibe merkezi olmalı çünkü Gölbaşı buna müsait. Bizim Ankara mimarisini destekleyen yapı malzememizle ilgili bir çalışmamız olmadı işte turizme bunu da modernize ederek katmamız gerekiyor. Dizayn ettikten sonra insanlar, Ankaradan74 km uzaktaki Beypazarı’nı mı tercih ederler, 100 küsür km uzaklıktaki Safranbolu’yu mu tercih ederler yoksa 17 km yakındaki Gölbaşı’nı mı tercih ederler? Bunun ayrıntılarına girmiyorum, bu çalışmalar bizim web sitemizde sunulacak.
GÖLBAŞI’NA AİT BİR ÜNİVERSİTE OLMALI
Bir başka konu da arkadaşlar Gölbaşı kültür ve sanat merkezi olmalıdır. Gölbaşı’nda iki tane üniversitemiz var. Biri Gazi Üniversitesi diğeri ise Ankara Üniversitesi. Artık bu yapı değişmeli. Gölbaşına ait bir üniversite olmalı. Sağolsun Kaymakamız, belediye başkanımız, sivil toplum örgütlerinden bir ekip bu üniversitelerin teke inmesi için yoğun bir faaliyet gösteriyor. Ak Parti İlçe Başkanı da bu sürece dahil. Bu işin önceliği olmalı. Tabi üniversitenin adını da yetkililer en uygununu koyarlar. Mogan olabilir Gölbaşı olabilir. Ama bu üniversitelerin bir üniversite haline getirilip Gölbaşı’nın bir üniversitesi olmalı. Rektörlüğü de burada olmalı. Bu eğitim yapısı içerisinde 2 tane de üniversite yeri alındı. Biri Fatih Üniversitesi diğeri de Bilkent Üniversitesi. Fakat bir türlü çalışmalar başlamadı. Bu çalışmaların başlaması içinde mutlaka gerekli olan enstrümanları oluşturup bunla ilgili çarelerin bulunması lazım.
İLKLERİ NİYE BİZ YAPMAYALIM?
İstanbul’da 1453 Panorama diye bir kültür örneği var. İçine girdiğin zaman savaşı yaşıyorsun pekala istiklal savaşı nerede durdu arkadaşlar. Çaldağ'da. Bu kardeşiniz yine basınla birlikte yaptığı protokolle Çaldağ'a 3 milyon 200 ağaç diktik. Bizim Polatlı’daki Sakarya Vadisine. İşte biz kültür derken bundan da bahsediyoruz. Mevla nasip ederse Kurtuluş Savaşı panoramasını niye burada yapmayalım. Dolayısıyla ilkleri niye biz yapmayalım.
GÖLBAŞI SOSYAL SERMAYESİ EN YÜKSEK İLÇELERDEN BİRİ
Niye Gölbaşı diye sorduklarında sosyal sermayesi en yüksek olan ilçe Gölbaşı. Ben bunda iddialıyım. Sayın emekli Cumhurbaşkanımız burada oturuyor, Anayasa Mahkemesi Başkanı burada oturuyor, 4 tane müsteşarımız burada oturuyor, epeyce bakanımız burada, şu anda iktidar partisinin bir çok yöneticisi burada, 350 tane millet vekilimiz çok yakında Gölbaşı’na taşınacak bundan daha büyük bir sermaye var mı? O halde ben Gölbaşı’nda aşılamayacak hiçbir sorun olduğuna inanmıyorum. Yeter ki hedefleri doğru belirleyelim, kurguyu doğru yapalım. İşte biz bunu hedefliyoruz.
GÖLBAŞI’NA BİLİM MERKEZİ PLANLIYORUZ
Bunların yanında Gölbaşı’na bir bilim merkezi planlıyoruz. Şu anda Türkiye’de iki üç ilde var. Biz Kore’den bütün unsurlarını aldık getirdik. Okuldan çıkan evladımız buraya gelsin ve burada bilimi görsün, bilimi yaşasın.
GÖLBAŞI’NIN ÜÇ ÖNEMLİ SORUNU: GÖÇ, İMAR, İŞSİZLİK
Bir başka şey de arkadaşlar Gölbaşı sanayi, ticaret ve lojistik merkezi olmalıdır diyoruz. Gölbaşı çok büyük bir alana sahip. Gölbaşı’nda 3 tane önemli sorun ne derseniz; birincisi göç, ikincisi imar, üçüncüsü işsizlik derim. Bu sorunları işin uzmanlarıyla oturup düşünmek gerekiyor. İnsanlar niye göçer, karını doyuramıyorsa göçer. Eğer buranın imar planı tamamlanıp, parselasyonu bitseydi buraya 200 fabrika sığdırılabilirdi. Böyle bir durumda da göç olmazdı. Dolayısıyla bütün etkenler doğru bir şekilde organize edilip yerine getirilmesiyle ancak Gölbaşı değişir, Gölbaşı gelişir ve Gölbaşı herkesin mutlu olduğu bir kent haline gelir. Biz şöyle düşünüyoruz bu göçü ne pahasına olursa olsun durdurup insanları buraya çekmek gerekiyor. Bunun için de insanların beklentilerine cevap olan argümanları kullanıp en kısa sürede bunları yerine getirdikten sonra da göçü tersine çevirmek gerekiyor. Bunun içinde Gölbaşı sanayi merkezinin bir an önce hayata geçmesi lazım. Biz belediyeyi dizayn ederken işsizliği ortadan kaldıracak bir anlayışla hareket etmek gerektiği düşüncesindeyim.
Bey Balta son olarak, "Bizim bütün programımız şu: Ana rahmine düşen çocuğun, ana rahmine düştüğü andan öbür dünyaya, ebedi aleme gidene kadar bütün süreci kolaylaştırmak ve onları mutlu hale getirmek." ifadelerini kullandı.