BBP MKYK Üyesi Gökhan Koçak, Kafkasların mücahidi İmam (Şeyh) Şamil’irahmetle andı. Koçak bir mesaj yayınlayarak, "Kafkasya’nın direniş mücadelesinin örnek şahsiyeti, Kafkasların mücahidi İmam (Şeyh) Şamil’i ölümünün 141.yıldönümünde rahmet, minnet ve şükranla anıyorum.'' Ancak mümin'ler kardeştir'' ayet'ine inanarak, şahsının manevi huzuru karşısında saygıyla eğiliyorum" dedi.
Koçak mesajında şu ifadelere yer verdi:
Şeyh Şamil, İmam (Devlet Başkanı) seçildikten sonra iç işlerini düzenleyerek Ruslara karşı daha etkili savaşmak için gerekli idari ve askeri teşkilatları yeniden düzenliyor,
35 yıla yakın olan mücadelesinde hiç taviz vermiyordu. İmam (Şeyh) Şamil inandığı değerler uğrunda ''Can taşıma liyakatini, canların canı uğrunda can vermeyi cana minnet sayacak kadar gözü kara ve o nisbet'te strateji ve taktik sahibi, gerçek adaleti bu inanışta ve halis hürriyeti hakka kölelikte bulan, Dininin, dilinin, beyninin, ilminin, ırzının, evinin, kininin, öcünün davacısı'' örnek bir şahsiyetti İmam(Şeyh) Şamil.
Kafkas kartalı diye anılan İmam (Şeyh) Şamil, Çarlık Rusya'sının ordularına karşı Kafkasya'nın bağımsızlığı için kısıtlı imkanlarla bir avuç cefakar, fedakar ve sadık adamlarıyla uzun yıllar çarpışmış, madden güçlü maneviyat yoksunu Rus orduları karşısında, çetin mücadeleler vermiştir. Ama kahraman askerleri de dahil olmak üzere, sonunda imkansızlıklar karşısında mağlup olup esir düşmüştü.
1859 da 70.000 kişilik Rus ordusuna elindeki bütün kuvvetleri tükendiği için esir düşen, Şeyh Şamil, Çar’ın sarayına götürülür. Çar II. Aleksandr tarafından sarayın kapısında hayret verici şekilde nazik karşılanır. Bunun nedeni tam 35 yıla yakın Kafkasya’yı Ruslara zindan eden ve elindeki çok az askere rağmen Ruslara karşı kahramanca mücadele veren İmam(Şeyh) Şamil’in davasındaki samimiyetidir.Tabi ki Rus Çarı, cesaret ve kahramanlığına hayranlığından dolayı onu bir esir gibi değil, bir misafir gibi karşılamış,üstelik sarayında Şeyh Şamil için bir de ziyafet düzenletmişti.Şeyh Şamil acıkmış yemeğini hırsla yiyordu ki; Rus Çarı onun bu haliyle alay etmek istiyor, Etrafındakilere;
- Bu adam bu iştahla korkarım bizi' de yer!!! diyordu
Çarın bu alaycı sözünü duyan İmam (Şeyh) Şamil'in verdiği cevap manidardır.
- Korkmanıza gerek yok! ELHAMDÜLİLLAH MÜSLÜMAN'IZ BİZ DOMUZ ETİ YEMEYİZ!!!!! diyordu…
Büyük bir Alperen olan İmam (Şeyh) Şamil, Hacca gitmek için sultan Abdülaziz'inde girişimi ile Çardan izin ister oğlu Muhammed Şefi'yi rehin bırakarak, Hac ibadetini ifa etmek için 1870 yılında ilk önce İstanbul’a uğrar. Sultan Abdülaziz tarafından sarayda ağırlanır. İmam (Şeyh) Şamil’in İstanbul’a geldiğini duyan halk görmek için saraya akın eder. İmam (Şeyh) Şamil’in bu mübarek yolculuğunu gerçekleştirmesi için Sultan Abdülaziz bir gemi tahsis eder. Cidde limanında Mekke Emir'i, şehrin ileri gelenleri ve mahşeri bir kalabalık tarafından karşılanır. Hac esnasında İmam (Şeyh) Şamil’i görmek isteyen halkın izdiham yaratmasından korkulduğu için görevliler tarafından Kabe’nin üzerine çıkarılarak bu kalabalığın arzusu yerine getirilir. Hac ibadetini yerine getiren İmam (Şeyh) Şamil Medine’ye geçer.Hastalanan ve 17 Şubat 1871’de 74 yaşında hakkın rahmetine kavuşan,Cennet mekan İmam (Şeyh) Şamili ve onun gibi mücadele insanlarını rahmetle anıyor, hayırla yad ediyorum.