Başbakan Erdoğan'ın son parti grubu konuşması

GÜNDEM

AK Parti TBMM gurubunda partililerine seslenen Erdoğan, gündemi değerlendirdi.

Başbakan Erdoğan bugünkü parti grubu konuşmasında dış politika ve Fenerbahçe-Galatasaray derbisi sonrası yaşanan olayları ağırlıklı olarak anlattı. CHP liderinin Suriye konusunda dilinin altındaki baklayı çıkaramadığını iddia eden Erdoğan, 'Suriye yönetimine neden sempati duyduğunu kıvırtmadan, çark etmeden söyle. CHP Genel Başkanı'nın zihin kıvrımlarında gözettiği farklı hassasiyetleri var. CHP Genel Başkanı'nın partililerine açıklayamadığı bir dış politika fikri var.' dedi.

Erdoğan, Galatasaray'ın kupa krizine de değinerek, 'Soyunma odasında kupa verilmesi falan konuşulmuş. Böyle bir saçmalık olabilir mi?' dedi

İşte o açıklamalar

İşte Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Ak Parti gurubundaki konuşmasının satır başları:

İtalya'da stratejik konsey zirvesini gerçekleştirdik. İstanbul her zaman olduğu gibi geçtiğimiz hafta da önemli zirvelere ev sahipliği yaptı. Yatırım Danışma Konferansı'nı gerçekleştirdik. Uluslararası yatırımların daha fazla çekilmesi için dünyanın en büyük 17 firmasının katıldığı bu toplantıda ülke ekonomisine ne gibi katkılar sağlayabileceklerini dinleme imkanı verdi. Bunlar ülke ekonomisine yön verme konusunda önemli görüşmeler.

8 YILDA 110.5 MİLYAR DOLAR YATIRIM GELDİ

Türkiye 1950'den itibaren küresel yatırımı çekebilmek için önemli çabalar sarfedildi. Biz 2007 yılında 22 milyar dolar ile tarihi bir seviye yakaladık. 2008 ve sonrasında tüm dünyada yatırımlarda azalma oldu. Ancak Türkiye 18.5 milyar dolar 2009 ve 2010 yılında toparlanma süreci yaşadı. Geçtiğimiz yıl ise 16 milyar dolar yatırım geldi.

2003'ten 2011 sonuna kadar toplamda 110,5 milyar dolar yatırımı Türkiye'ye kazandırdık. İstanbul'u finans merkezi haline getirirken aynı zamanda İstanbul'u bir yönetim merkezi olarak şekillendireceğiz. 

IMF Başkanı ile de bir görüşmemiz oldu. Türkiye IMF ilişkilerini gözden geçirdik. IMF'nin krizler karşısında takınacağı tavrı değerlendirme imaknımız oldu.

IMF'YE BORCUMUZ 2.3 MİLYAR DOLAR

Önümüzde bir G-20 toplantımız var. Bu arada Türkiye'nin IMF'ye olan son borcumuzu paylaşmak istiyorum.. Üçlü koalisyon IMF'den 23 milyar dolar kredi almıştı. Biz bunu 2.3 milyar dolara düşürdük. Ödeye ödeye bu seviyeye çektik ve belirlenen takvim çerçevesinde borcu kapatacağız. Önümüzdeki yılın Nisan ayına kadar çok düşük bir faiz ödemesi olduğu için biz bu yolu izliyoruz. 

TBMM'de geçtiğimiz hafta görüşülen ve kanunlaşan bir kanuyu hatırlatmak istiyorum. Yurt dışındaki vatandaşlarımızın bulunduğu ülkelerde oy kullanmalarının önünü açan düzenlemeyi hayata geçiriyoruz. TBMM'de sizlerin gayretiyle kanunlaşan bu düzenlemeyle engeller ortadan kalktı. Artık bulundukları şehirde oylarını kullanabilecekler. 

SIFIR SORUN HAKSIZLIK KARŞISINDA SUSMAK DEMEK DEĞİLDİR

Dış politika bağlamında bugün bazı önemli hususları sizlerle paylaşmak istiyorum. Gaziantep il kongresinde ifade ettik. Biz sıfır sorun politikası uyguladık. Bu politikayı yanlış anlayanlar süreci başka yere çekiyorlar. Onlar yurtta sulh cihanda sulh sözünü de yanlış anladılar. Sıfır sorun boyun eğmek değildir. Sıfır sorun görmezden gelmek değildir. Haksızlık karşısında susmak, mazluma yapılan zulüm karşısında susmak demek değildir. 

Biz zulmü görmezden asla gelmeyiz. Biz haksızlığı, biz korsanlığı, biz kendi halkına silah dayayanları görmezden gelemeyiz. Biz duyarsız kalanlardan da değiliz. Her koyun kendi bacağından asılır diye zannetiler. Her koyun kendi bacağından asılır ama biraz sonra kokusundan hiç kimse yanına yaklaşamaz. Biz Yunus'un diliyle Mevlana'nın diliyle konuşan bir milletiz. Biz gerektiğinde de Köroğlu'nun diliyle de konuşmayı çok ama çok iyi biliriz.

ANLADIKLARI DİLDEN DE KONUŞMAYI BİLİRİZ

Komşuluk hukukunu çiğneyen yönetimlere de hak ettikleri muamelede bulunuruz. Kimseye kinle yaklaşmayız. Ama anladıkları dilden de konuşmayı biliriz.

Suriye'de geçtiğimiz hafta ve bu hafta insanlar öldü. Şam'da patlam meydana geldi. Bu canlı bomba eylemini tasvip etmemiz söz konusu değildir. Bunu kınadığımızı da açıkladık. Maalesef, Suriye'deki kriz nedeniyle Lübnan'da meshep temelli çatışmalar çıktı. Şimdi burada çok önemli hatırlatmayı yapmak istiyorum. Suriye'deki krizi mezhepsel olarak görmek yanlıştır. Buradaki mesele insani vicdani meseledir. Yüreğinde merhamet olan herkes Suriye meselesine mezhep gözlüğüyle değil insan gözlüğüyle bakılmalı.

SURİYE'YE MEZHEP KARŞITLIĞI BOYUTUYLA BAKILAMAZ

Mezhep yandaşlığı ya da mezhep karşıtlığı boyutuyla bakanlar insanlık boyutunda sınıfta kalırlar. Biz sadece hakkı ve hukuku insani değerleri ön plana çıkarmalıyız. Biz adalet ve merhamet gözüyle bakarken kişilerin rengini ve sınıfını asla göz önüne almayız. 

Yüreğinde Kerbela'daki acıyı yüreğinde taşıyan herkes Suriye'deki meseleye kardeşlik boyutuyla bakmalıdır. Bu konuyla bağlantılı olarak, biz CHP'nin tarih boyunca nasıl bir dış politika vizyonu olduğunu gördük. Bugün de aynı şekilde dış politikada ortaya bir vizyon koyamıyor.

KIVIRTMADAN ÇARK ETMEDEN SURİYE KONUSUNDA DİLİNİN ALTINDAKİ BAKLAYI ÇIKART

Suriye konusunda CHP Genel Başkanı içinden geçeni söyleyemiyor. CHP Genel Başkanı'na açık açık soruyorum: Suriye konusunda dilinizin altındaki baklayı çıkarın. Burası ifade özgürlüğü olan bir ülke. Suriye konusunda ne demek istediğini açık açık söyleyin. Suriye yönetimine neden sempati duyduğunu kıvırtmadan, çark etmeden söyle. CHP Genel Başkanı'nın zihin kıvrımlarında gözettiği farklı hassasiyetleri var. CHP Genel Başkanı'nın partililerine açıklayamadığı bir dış politika fikri var.

Recep Tayyip Erdoğan'ı rahat gideceği bir ülke bırakmayacağız. Avrupa'ya gidemeyecek, Arap ülkelerine de gidemeyecek diyor. Kılıçdaroğlu'nu muhattap almak insana gerçekten çok ağır geliyor. Ama hasbel kader ana muhalefet partisinin genel başkanı olmuş. İster istemez bu muhattap almak zorunda kalıyoruz. Senin kalibren ne? Cürmün kadar yer yakarsın. Sizin yüzünüzü çevirdiğiniz hatta sokaktaki köpeklere Arab diyerek yüz çevirdiğiniz unutturduğunuz her ülkeye gittik. Sizin kendi içine kapattığınız Türkiye'yi biz dünyaya açtık.

Sizin çarpık Türkiye algınızla dünyanın Türkiye algısı arasında dağlar kadar fark var. En son Bosna'ya gittiniz orada bir vatandaşı çevirseydiniz Türkiye ile nasıl gurur duyduğunu dinlerdi.

İSMİNİN BAŞINA ALEVİ SIFATINI KOYAN BAZI DERNEKLER DE BU PROTESTOYA KATILDI

CHP'ye gönül vermiş kardeşlerimiz iyi dinlesin: Avrupa'da insan hakları ödülü alacaktı alamadı diyor. Çünkü CHP var diyor. Ey Allah'ım mesele ne? Bu sözlerle CHP Genel Başkanı neyi kastediyor? Geçtiğimiz aylarda Almanya'da bir ödül alacaktım. Biz bu programı son anda iptal ettik. Maalesef 16 Mart'ta Afganistan'da 12 askerimiz şehit oldu. Ülkemizde böyle bir acı varken şehitlerimizle bir arada olmayı gerekli gördük. Sayın Kılıçdaroğlu başka bir şeyi kast ediyor. Almanya'da bazı protesto gösterileri düzenlendi. Avrupa'daki PKK ve Ermeni dernekleri.. Alevi kardeşlerimiz tenzih ediyorum; isminin başında Alevi sıfatını koyan bazı dernekler bu protestoya katıldı. CHP Genel Başkanı bizim gitmememizi bu protestolara bağlıyor. Bu görüş Türkiye karşıtı Ermeniler'e ve PKK'ya cesaret veren bir yaklaşımdır.

SEN SİVAS'IN ÖTESİNE DAHİ GİDEMEDİN

Biz gösteri yapılacak diyerek hiç bir ülkeye gitmemezlik etmedik etmeyiz. Daha dur bakalım sen Sivas'ın ötesine yeni gitmeye başladın. Hakkari'ye PKK desteğiyle gittin bir tane Türkiye bayrağı açamadın orada. Bize neyi anlatıyorsun. CHP Genel Başkanı'nın ufku küçük olabilir ama Türkiye çok büyük.

En son Suriye'de kendilerinden haber alınamayan 2 gazetecimiz İran'ın da desteğiyle anneler gününde ailelerine teslim edildi. İsrail'i öven Suriye'ye ses çıkaramayan bir CHP Türkiye'nin ne kadar büyük bir ülke olduğunu anlatamaz. 

HER FIRSATTA POSTA KONULAN ADAMDAN LİDER OLUNMAZ

CHP'de böyle bir genel başkan gerçekten CHP seçmeni için büyük bir talihsizliktir bizim için ise talihtir. Kendi teşkilatının arkasında kalan her fırsatta posta konulan biri genel başkan olabilir ama lider olamaz. Liderlik farklı bir şey..

Yarın Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda süt meselesine geniş yer verecem. CHP lideri süt dağıtan ailelerimizi istismar etti. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı süte siyaset karışmasın diyor. Sonra CHP lideri çıkıyor ben öyle demedim diyor, proje doğru proje diyor.

Biz şimdi diş macunu ve diş fırçası da dağıtıyoruz bunları da almak istiyorlar. 

DSP MHP ANAP KOALİSYONU DA SÜT DAĞITTI

CHP ve MHP Genel Başkanı'na akşam ne yedin diye sorsan hatırlamazlar. 10 yıl öncesini nasıl hatırlasınlar? DSP, MHP ve ANAP koalisyonu 4 ilde süt dağıtıyor. Tarım Bakanı MHP'li, Sağlık Bakanı da MHP'li. Dönemin DSP'li Devlet Bakanı çıkıyor ve diyor ki 'Zehirlenme yok süt hassasiyeti'.. Değerli arkadaşlar bizim sütümüz aktır. Kalitesiyle fiyatıyla ihalesiyle de aktır. Bu ak sütü hiç kimse kirletemez. Ananızın ak sütü gibi bu sütleri için hiç tereddüt etmeyin. Eğer çcouklarınızın süt hassasiyeti yoksa için. Hergün bu sütü dağıtmaya devam edeceğiz. 

KADIKÖY'DE YAŞANANLAR

Bu hafta sonu oynanan maçlarda bazı sıkıntılar yaşandı..Ne yazık ki geride kalan sezon nezaketten ziyade şiddetle kavgayla anılan bir sezon oldu. Sahada tribünlerde hiç arzulamadığımız ve asla tasvip etmediğimiz olaylar yaşandı. Dayanışmanın vesilesi olması gereken futbol bu tür terörü andıran manzaralarla anılması düşündüren ibret ve tedbir alan bir durum var. Topu sadece taraftarlara atmamız doğru olamaz. Dünyada olduğu gibi bizim içimize de holiganlar sirayet ediyor ve buraları terör alanı haline getiriyor. Şu kulüpte bu kulüpte var demiyorum ne yazık ki büyük bir kesimde var.

HANIMLARIN KÜFRETTİĞİNİ GÖRÜNCE NEVRİM DÖNDÜ

Ben hanım dediğim zaman farklı bakarım; hanım ve çocuklara açık maçlarda hanımların küfrettiğini görünce şahsen nevrim döndü. Erkeklerin kötü tezahüratlar engellensin dedik ama hicap duyduk. Böyle bir şey kabul edilebilir mi? Ülkemin hanımlarına sesleniyorum lütfen bu çirkin alışkanlıklardan arının. Ve ayrımcılığı ve tahammülsüzlüğü dikkate almak zorundayız. 

Ben Fenerbahçe kongre üyesiyim ama şampiyon olan takımı alkışlayacağız. Sayın Terim'i arayarak tebrik ettim. Albayrak'ı arayarak tebrik ettim. Aynı şekilde Fenerbahçe yöneticisini aradım üzünütlerimi belirttim.

BÖYLE SAÇMALIK MI OLUR

Stat ışıklarının kapatılması diye bir şey olabilir mi? Kupanın soyunma odasında verilmesi diye bir şey olabilir mi? Biz futbolu özüne döndürme çabası içerisindeyiz. Aynı samimi tavrı kulüp, futbolcular ve taraftardan bekliyoruz. Afrika'daki bir savaşta sırf Pele'yi izlemek için 48 saat ateşkes ilan edildi. Dünyadan futbol oynayan her çocuk Pele gibi oynamak istiyor diyor, 'Ben o insanlara nasıl iyi bir futbolcu olduğumu değil nasıl iyi bir insan olduğum konusunda örnek olmalıyım'

Fanatizm her alanda büyük felaketler doğurur. Toplumsal dokuları sarsacak eğilimlere prim vermeyin. 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.