Şike soruşturması kapsamında Metris Cezaevi’nde tutuklu olan Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Türk futbolunun kurtuluş reçetesini açıklayarak Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkaya’ya konuştu.
Yıldırım, yargı sisteminden rahatsız olduğunu belirterek kulüpler ve şahısların ayrı tutulması gerektiğinin altını çizdi.İşte Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkaya'nın Aziz Yıldırım ile yapmış olduğu görüşme sonucunda yazdığı yazı:
Arada cam bölme olan, telefon ahizeleriyle yaptığımız görüşme 40 dakika sürdü.
'Nasılsın İsmail Bey?' diye söze girdi, 'Ortalığı karıştırdın' diye devam etti. Daha ben tek kelime etmemiştim. Buradan anlayın işte, Başkanın halini merak ediyorsanız.
Saatler yaklaşık 15.00'i gösteriyor olmalıydı. Tahminen söylüyorum, belki 15.10... Yani Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu toplanmıştı. 'Ne olacak?' diye o bana sordu. Konsantrasyonunu görüyor musunuz? Aydınlar'ın istifada ciddi olduğunu ama kulüp başkanlarının destek açıklaması yaptıklarını söyledim. Eliyle önemsemediğini gösteren bir hareket yapıp 'Hikaye o' dedi. Dün anladık ki Yıldırım, gelişmelere de çok hakim...
Sonra ben sormaya başladım.
Gerçekten iyi görünüyor. Sadece saçlarındaki beyazlar artmış. Yüzü hep gülüyordu.
'Sizi iyi gördüm, sağlıklısınız, memnun oldum' dedim.
Sabah, TV'de sizden bahsediliyordu, 'Duruşunuza hayran kalmış' dedim, 'kim' diye sordu, anlattım, çok tepki gösterdi. 'Daha ben iddiaları görmeden beni yazılarıyla infaz etti' dedi.
58, FENER'İN İNTİHARI OLURDUCezaevi müdürüne sormuştum, 'Aziz Bey nasıl' diye... 'İlk günden bu yana aynı, duruşunu hiç değiştirmedi. Sağlam karakterliymiş. Kolay değildir' yanıtını verdi.
En çok merak ettiğimi en başta sordum, 58'inci madde değişikliğini neden istemediniz?
Yanıt kısa ve net:
'Suçu, Fener'in üzerine yığacaktı, Trabzon ve Beşiktaş'ı kurtaracaktı. 58'i değiştirip puan silmeyi getirme Fener'in intiharı olurdu.'
Başkanlığı sürdürme, yeniden aday olma ve günün konusu Federasyon yönetiminin yola devamı gibi konulara çok takılmıyor, girmek istemiyor. Çok da doğru yapıyor.
Görüşmemiz sırasında üç kez 'Fenerbahçe Atatürk'ün takımı ve öyle kalacak' diye vurguladı.
NİHAT ÖZDEMİR'E 'YILDIZ' DEDİFenerbahçe yönetimini ve camiasını öve öve bitiremedi. Cezaevine girdiği günden bu yana olup bitenlerden etkilenmiş. Tek tek isimleri sayıp, arkadaşlarını kutladı. Özellikle Nihat Özdemir'i... 'Hele son zamanlarda inanılmaz... Bir yıldız gibi' dedi. Ondan hiç kimse için duymadığım sözler...
Sonra onun gözünden şike soruşturması:
'Herkes ama herkes olayı yanlış yerden görüyor. Bu bir Fenerbahçe olayı değil. Bu Aziz Yıldırım'ı bitirme olayı da değil. Bu Türk futbolunu ele geçirme mücadelesi. 19 maçta şikenin var olduğu söylendi. İddianamede 13'e indi. Etik kurul 5 maçı şüpheli buldu. Buradan herkes bir sonuç çıkarmalı. Şike için sahaya bakılmalı. Bu beş maç incelensin. Ama kendisinin tertemiz olduğunu söyleyenler de dikkat etsin. Henüz pandoranın kutusu açılmadı.' (Başkan burada tek tek bazı maçları örnek gösteriyor. Galatasaray'ın oynadığı bir maç için '22 futbolcu alenen şike yaptı' suçlaması yöneltiyor.)
AYDINLAR, ŞİKEYE HEP İNANDI...'Bir kere yargı, hızlı yürüsün. Temmuza kadar sonuçlanabilir. Her şeyi çözer. Adam öldürmedik. Futboldan bahsediyoruz. Kulüplerle şahısları ayırın. Temmuz'a kadar karar verilsin cezamız varsa çekeriz. Benim yüz kızartıcı suçum yok. Siyasi bir olayım yok. Kendi şirketim için bir şey yapmamışım. Tek suçum Fenerbahçe'yi şampiyon yapmak. Bunun cezası varsa ben çekerim. Ama şu açık, şampiyonluk Fenerbahçe'den alınamaz. Yargı karar verir o ayrı. Bütün spor camiası 'ya suçluysa' diye bakıyor. Kimse 'ya suçu yoksa ya masumsa' diye sorgulamıyor. Ben masum olduğumu söylüyorum. Hastaneyi ziyarete geldiğinde Mehmet Ali Bey'e de (Aydınlar) dedim, 'bir şey yok'. Ama o 'var' dedi. Bana inanmadı.'
KORKMAYIN, UEFA BİZİ ATAMAZ!'Federasyon ve Galatasaray boşuna korkuyor. Avrupa'da bir sorun çıkmaz. (Burada yine bazı maçlardan örnekler veriyor) Bu korkuyu kendi kendilerine çıkardılar. Ben 2006'da, belki de 2005 sonunda Mehmet Ali Şahin bakandı, onun başkanlığında herkesin gözü önünde şikeden şikayet etmiş bir adamım. 'Şampiyonluğumu elimden alıyorlar' diye isyan ediyordum. Bunlar unutulmasın. Şimdi bizi asanlar önce kendi kulüplerine bir baksınlar. Son sözüm bu.'
Aslında görüşmemiz daha sürebilirdi. Ama eşi Gonca Hanım gelmişti. Başkandan müsaade istedim. Bir arzusu, ihtiyacı var mı diye sordum. Herkese selam söyledi ama bir kişiye özellikle teşekkür etmemi rica etti. 'Adam gibi adammış, Burhan Ayeri'ye çok selamlarımı ilet' dedi.
Sonra vedalaştık. Gonca Hanım'ın yanına gittim. Bankın üzerine oturmuş bekliyordu. Hatırını sordum, ayaküstü kısa bir süre sohbet ettik. Sabır diledim.