Koçak, mesajında şu ifadelere yer verdi;
O milletin Muhsin Başkanıydı, Muhsin abisiydi… O, milletimizin sorunlarıyla ilgilendiği kadar sınırlarımızın dışındaki Müslüman ve mazlum milletlerin de sorunlarını kendisine dert edinen dava adamıydı.
Bir siyasetçi olduğu kadar, bir o kadar da gönül adamıydı. Büyükle büyük küçükle küçük olurdu. “Namlusunu milletine çevirmiş tankı asla selamlamam” “Dinler arası diyalog olmaz, dindarlar arası diyalog olur” “Bir saniyesine bile hakim olamadığımız, hükmedemediğimiz bir hayat için, bir dünya için, bu kadar fırıldak olmanın anlamı yoktur. Düz yaşayacağız, düz duracağız, düz yürüyeceğiz. Dik duracağız, doğru gideceğiz.” gibi toplumda karşılık bulmuş ve hala milletin kulaklarında yankılanan ve örnek alınan bir çok veciz sözleri vardı.
Birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde toplumumuzu birleştirici özelliği olan Yazıcoğlu’nun yokluğunu millet olarak hissediyoruz. Bunun en güzel örneğini ise Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan şu sözleriyle ifade etmişti;
“ Türk siyasi hayatının inancıyla, dava adamlığıyla, ilkeleriyle, duruşuyla, üslubuyla çilekeş ve örnek şahsiyetlerinden biri olarak gördüğüm Muhsin kardeşimin eksikliği hele hele şu günlerde çok daha derin şekilde hissediliyor.”
Merhum Yazıcıoğlu şahadetinin öncesinde de, sonrasında da milletin bağrına bastığı bir evladı olmuştur.
Bu duygu ve düşüncelerle merhum Yazıcıoğlu’nu şehadetinin sene-i devriyesinde rahmet, minnet ve şükranla anıyorum.
Güncelleme Tarihi: 26 Mart 2016, 00:56