Hamd alemlerin Rabbi olan Allah (cc)'a,salat ve selam Nebiler Nebisi Muhammed  Mustafa (sav) a olsun.Yüce rabbimizin ‘’sen olmasaydın alemleri yaratmazdım’’ dediği, muhatap'ının sahibi Peygamber efendimizin kutlu doğumunun miladi (yirmi nisan ) 1442. yılına ulaşmanın sevinci içerisindeyiz. Bizleri bu güne kavuşturan,yüce Rabbimize sonsuz hamdü senalar olsun.

                 Kuşkusuz hem ferdî hem de sosyal bakımdan İslâm'ın mübeşşiri ve örnek insanı Hz. Muhammeddir (sav).Kusursuz bir ifade kabiliyetine sahip olan Resûlullah, hayatı boyunca sadece gerçeği söylemiş ve söylediklerini harfi harfine yaşamıştır. O, daima tatlı dilli, güler yüzlü ve affedici olmuştur. Gönlü zengindi. Affetmeyi sever, kimseyi incitmez, düşmanlarının dahi iyiliğini isterdi. Yeri gelince eşsiz bir yiğit, yeri gelince de son derece halim selim idi. Adaleti titizlikle korur, insanlara sırf mevki ve makamlarına göre muamele etmezdi. Aksine fakirlerin, kimsesizlerin, yetimlerin, hastaların, gariplerin, çocukların daha çok ilgiye, yardıma ve mutluluğa muhtaç olduklarını bilir ve bunu onlardan esirgemezdi. Kibirlenmekten hoşlanmaz, kibirle imanın bir kalpte birleşemeyeceğini söyler, kimseye karşı ululuk taslamaz, fakat düşmanları karşısında da ezilip küçülmezdi. Halkın arasına katılır, insanlarla olan ilişkilerini herhangi bir insan gibi sürdürür, hastaları, dostlarını, komşularını ve akrabalarını ziyaret eder,müslümanların acı ve tatlı günlerinde yanlarında olmayı görev bilen örnek şahsiyetti.

                     Hz. Muhammed, Allah tarafından ebedî risâletle görevlendirilmiş olmak bakımından en büyük şeref ve imtiyaza mazhar olmuştur. Bunun yanında o hem bir insan ve kul olarak hem de kendi deyimiyle "ahlâkî güzellikleri tamamlamak için gönderilmiş" bir rehber olarak bütün ömrünü erdemli yaşamaya adamış olmak bakımından da en seçkin insandır. Samimi bir mümin, lekesiz bir insan olarak her türlü bâtıllardan, edepsiz ve aşağılık davranışlardan kurtularak, doğru ve samimi imana, faziletlerle süslü insanlığa çağırmıştır. Ancak güçlü ve yiğit olduğu halde hep mütevaziydi. Eğer Hz. Peygamber'in ağır başlılığı ve yumuşaklığı âcizlikten ileri gelseydi, veya tersine, yiğitlik ve cesareti kendisine gurur ve kibir verseydi asla sevilmez ve taraftar bulamazdı.Yüce Rabbimiz Kur-an’ı kerim’inde şöyle buyuruyor,’’ Peygamber size neyi verdiyse onu alın, size neyi yasakladıysa ondan da sakının. Allah'tan korkun. Çünkü Allah'ın azabı çetindir.’’ (Haşr-7) Rabbim ümmeti  Muhammede (sav), Peygamber efendimizin öğrettiği güzel işleri yapmayı ve yasakladığı işlerdenden uzak durmayı nasip eylesin.

                   İki cihan serverinin doğum yıldönümü ,Büyük dava adamı,üstad Necip Fazıl Kısakürek'in dediği gibi ''Tek cümleyle, Allah'ın, kâinatı yüzü suyu hürmetine yarattığı Sevgilisinin alemleri manto gibi bürüyen eteğine tutunacak, O'ndan başka hiçbir tutamak, dayanak, sığınak, barınak tanımayacak ve O'nun düşmanlarını ancak kubur farelerine denk muameleye lâyık görecek bir gençlik'' sözüne tabi olacak nesillere vesile olur inşaallah.

                    O, nurlu doğum yıldönümünün, Kafkaslarda, Balkanlarda, Ortadoğuda, Arap  yarımadasında, asyada, vatanımızda yaşayan,hasılı bütün Dünya Müslümanlarının birliğine ve dirilişine vesile olmasını yüce Rabbimden niyaz ederken. bütün islam aleminin kutlu doğum haftasını ve gününü tebrik eder, hayırlara vesile olmasını dilerim.

                                                                                                                                 GÖKHAN KOÇAK

Gölbaşı Net Haber Gazetesi