Osman Karaaslan ZİÇEV'de eğitim gören öğrencilerle yakından ilgilenirken öğrenciler Karaaslan'a olan sevgilerini sarılarak, öperek gösterdiler.

Karaaslan bu özel çocuklarla birlikte olmaktan dolayı çok mutlu olduğunu, belirterek down Sendromlu çocuklar ile samimi sohbetler etti.

Down sendromlu çocukların engelli olarak değil, herkesten fazlası olan, daha zeki çocuklar olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Karaaslan, “Hayatımızın bir parçası olan bu çocuklarımız için elimizden geleni yapacağız, onları koruyup kollayacağız, başarılarıyla da gurur duyacağız. Onlar ki! Farklı din, dil, ırka mensup olsalar da onları aynı kılan tek bir kimlikleri vardır, o da down sendromlu olmaktır. Bu kimliklerinin temelinde yatan asıl sebep 21. kromozomlarının çift değil de üç tane olmasıdır. Bu kapsamda down sendromlu bireylere yönelik bakış açısını değiştirmek ve yaşamın her alanına entegre etmek için gerek toplumsal kurumlara gerekse bireylere büyük görevler düşmektedir. Her şeyden önce down sendromlu bireylere karşı geliştirilen ön yargı ve ayrımcılığı ortadan kaldırma ve onların sosyal yaşamda diğer insanlarla beraber izole edilmeden yaşamlarını sürdürme yükümlülüğümüz var. Aynı zamanda onları iyi tanıma ve iyi anlatma yükümlülüğümüz de var” dedi.