Yüzlerce kişinin katıldığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi;
Dünya, artık rutin hale gelen İsrail saldırılarından bir yenisine daha şahitlik ediyor günlerdir…
İsrail, sistematik işgal politikasını Şeyh Cerrah Mahallesinde Filistin halkının evlerini gasp ederek sürdürürken, fanatik grupların Birlik Bayramı adı altında Mescid-i Aksa’ya yönelik baskın girişimi, Kudüs Müslümanlarının, kadın-erkek omuz omuza canları pahasına verdikleri mücadele ile engellendi.
Bu direniş sırasında yüzlerce Filistinli yaralandı.
Öfkesini Gazze’ye yönelten İsrail, tarihini oluşturan kanlı katliamlara yenilerini ekledi. Gazze’ye düşen füzeler 14’ü bebek ve çocuk 53 sivilin ölümüne, 320’den fazla Filistinlinin yaralanmasına neden oldu.
Bosnalı Müslümanlar Avrupa’nın ortasında katledilirken “Unutulan soykırım tekrarlanır” demişti Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç.
Bugün Kudüs ve Gazze’ye baktığımızda görüyoruz ki sadece unutulan katliam ve soykırımlar değil, hesabı sorulmayan katliamlar da tekrarlanıyor.
Deyr Yasin, Sabra-Şatilla, Kana, Cenin, Gazze, Dökme Kurşun, Mavi Marmara, Bulut Sütunu, Şucaiye, Batı Şeria ve adını sayamayacağımız yüzlerce kanlı saldırı…
Dünyanın gözü önünde can veren binlerce masum bebek, çocuk, kadın ve erkek…
Uluslararası hukuku ve insan haklarını hiçe sayan, sahilde piknik yapan aileleri, top oynayan çocukları füzeyle vurup keskin nişancılarla sağlık çalışanlarını hedef alan terör devleti İsrail’in bu pervasızlığının en büyük sorumlusu, kuşkusuz bu katliamların ve süregelen işgalin hesabını sormayan uluslararası toplumdur.
Devlet terörüne karşı Filistin halkının haklarını koruyacak yegâne şey, onurunu kaybetmemiş insanlığın harekete geçmesidir.
Unutulmamalıdır ki sessiz kalmak zulme ortak olmakla eşdeğerdir.
Bu anlamda Dünyanın tüm devletlerini ve Sivil Toplum Kuruluşlarını, Ortadoğu’nun göbeğinde ABD desteğiyle büyümeye devam eden İsrail sorununa karşı bir araya gelmeye ve İsrail’den, bugüne dek imza attığı her bir katliamın hesabını sormaya davet ediyoruz.