2005'te 4 seneye çıkarılan lise eğitiminde yeni bir uygulama geliyor. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, sistemde değişikliğe gideceklerini söyledi. Yeni sistemde öğrenciler istedikleri dersi erken alıp, başarılı oldukları takdirde 3 yılda mezun olabilecek.
6 yıla kadar derse devam edebilecek
Vatan'dan Kıvanç El'in haberine göre; Milli Eğitim Bakanlığı, okul yöneticileri ve bakanlık yöneticilerinden bir komisyon oluşturarak lise sisteminin yeniden yapılandırılması çalışması başlattığı ortaya çıktı. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, lise sisteminin yeniden yapılandırılmasına ilişkin yeni bir çalışmanın olduğunu açıkladı ve "Sistemi inceliyor, analiz ediyoruz. Dünyaya bakıyoruz, yapılması gerekenleri yapacağız" dedi. Çalışma kapsamında "Dersleri tamamlayıp 3 yılda erken mezuniyet", "başarısız olanların 6 yılda mezun olmaları", "sınıf yerine derslik sistemine geçilmesi" gibi düzenlemelerin olduğu belirtiliyor.
'Dünyaya bakıyoruz'
Bakan Dinçer, yeni sistemle ilgili ipuçlarını İzmir Çeşme'de katıldığı Türkiye Özel Okullar Birliği tarafından düzenlenen "Dijital Çağda Eğitim" konferansında verdi. Dünyadaki sistemleri incelediklerini anlatan Dinçer, şunları söyledi:
"Eğer belirli bir yönü belirler ona yönelik çalışma yaparsanız yaptığınız çalışma belirli bir çalışmayı gerekçelendirme olur. Öyle bir şey yapmayacağız. Biz dünyaya bakıyoruz, dünyanın bu işi nasıl yaptığını inceliyoruz. Biz de ona göre yapılması gereken değişiklikleri yapacağız. İnceliyoruz, analiz ediyoruz. Toplumsal ihtiyaç uygunluğunu da gördükten sonra değişikliği yapacağız. Önceden adını koyduğumuz bir değişiklik başlatmayacağız. Yapmaya başladığımız analizlerin sonucuna göre değişiklik yapacağız... Dünyadaki değişmelere ve güncellenmesine etkili bir sonuç doğuracak. Yeni stratejiler çıktıkça paylaşırım. Şimdilik bu kadar açıklama yeter."
Z-kitap da geliyor
Fatih Projesi'nin Şubat ayında pilot uygulamasının başlanacığını, dört yıllık süre içinde öğrencilerin bilgisayarlara kavuşacağını, bilgisayar okur yazarı haline geleceklerini söyleyen Dinçer, proje kapsamında kullanılacak akıllı tahtanın Türkiye'ye özgü olduğunu ifade etti. Dinçer, akıllı tahtada geleneksel yöntemlerin de mevcut olduğunu ifade etti, yapısı itibariyle hem bilgisayar hem de kara tahta olarak akıllı tahtaların kullanılacağını söyledi. Dağıtılacak tablet bilgisayarların e-içeriklerinin hazırlanmasının önemine değinen Dinçer, "Eylül ayına kadar kitapların zenginleştirilmesi, yani Z-kitap çalışmalarını yapıyoruz" dedi.
Okul kiralama yöntemi
Okul kiralama yöntemine ilişkin de bilgi veren Dinçer, şunları anlattı:
"Özellikle büyük şehirlerde kamulaştırma bedellerini ödeyemediğimiz için veya bir takım miras problemleri olması sebebiyle birçok arsamız boş olduğu halde eğitim yatırımı yapamıyoruz. Bu tip yerlerde arsa sahiplerinin veya o arsaya bedelini ödeyerek okul yapmayı düşünecek sermaye sahiplerinin o binaların yerlerine okullar yapmalarına izin veren ve bize kiralamalarına imkan veren bir çalışma yürütüyoruz. Diğer bir yöntem ise kamu- özel ortaklığı. Belirli il veya ilçelerde oranın eğitim sorununu çözebilmek için oralardaki arsaların yine ilgili yatırım sahibine devrederek okullar yapıldığı, hizmetlerin sunulduğu kamu özel ortaklığı yöntemi. Şu ana kadar kullanılan mevcut devletin kendi bütçesinden kaynak ayırarak yatırım yapması, hayırseverlerimizin bize verdikleri desteklerle onlara ilave olarak kiralama yöntemini ve kamu özel ortaklığı uygulamalarını eğitim sistemindeki yeni yöntemler olarak yakında sizlere duyuracağız."
Andımız kaldırılacak mı?
Dinçer, sempozyuma verilen arada, okullarda andımızın kaldırılmasına yönelik bir soruya, "Herhangi bir çalışma varsa, olduğu zaman yine paylaşacağım" dedi. Dinçer, milli güvenlik dersinin ardından müfredatta yeni değişikliklerin olup olmayacağı sorusuna da, "Bakanlık müfredatının sadeleştirilmesi daha etkin bir yöntemle sunulması konusunda çalışmalar yapılıyor, ancak bununla ilgili çalışmalar neticelenince bir sonuç çıkar" cevabını verdi.
İstiklal Marşı okunmayacak mı?
Dinçer, okullarda İstiklal Marşı'nın okunmasının zorunlu olmaktan çıkacağını yönündeki iddiaların bulunduğunun belirtilmesi üzerine, "Olabilir mi sizce? Bu ülkede İstiklal Marşı'ndan daha çok bizi bir araya getiren kaç tane değerimiz var ki? Dolayısıyla bu tür tartışmaları yapmanın çok makul olmadığını düşünüyorum. Saydam bir şekilde Milli Eğitim Bakanlığı'nda yapmakta olduğumuz çalışmalar ve kararlarımızı sizinle paylaşıyoruz" dedi.
Zorunlu Arapça dersi geliyor mu?
"Arapça'nın zorunlu ders olmasına ilişkin çalışma var mı?" sorusuna, "İhtiyaç var mı Türkiye'de öyle zorunlu bir derse" yanıtını veren Dinçer, isteyenlerin Arapça'yı seçmeli ders olarak alabileceğini söyledi.
NELER DEĞİŞECEK?
Sınıf yerine derslik sistemi
Lise sistemindeki yeni yapılandırmayla ilgili çalışmalar kapsamında yaklaşık 2 aydır yapılan toplantılarda şu değişikliklerin ön plana çıktığı belirtildi:
- Öğrenciler istedikleri dersi erken alıp, başarılı oldukları takdirde 3 yılda mezun olabilecek.
- Başarısız olan öğrenciler 6 yıla kadar derse devam edebilecek.
- Lisede sınıf yerine derslik sistemine geçilecek. Öğrenciler matematik ders saatinde dersliğe gidecek, Türkçe dersi saatinde diğer dersliğe gidecek.
- Ezber derslerinden ziyade uygulamalı derslere geçilecek.
Özel okullar Bakan'dan tablet istedi
Konferansta Özel Okullar Birliği Başkanı Cem Gülan, özel okullar için de tablet talebinde bulundu. Gülan, "Yurt dışında katıldığım sempozyumlarda herkes FATİH projesini soruyor. Kıskankılan bir proje oldu. FATİH projesinden ek bir şey istemiyoruz, eşit haklar istiyoruz. Ülkemize sınırsız sevgi besleyen özel okul öğrencilerine de tablet verilmesini bekliyoruz. Bu konuda bir örnek vermek istiyorum. Banka kredisi alarak aileler çocuklarını okutuyor. Birçok aile de banka kredisiyle lüks araba alıyor çocuğunu devlet okulunda okutuyor. Sadece özel okulda okuyor diye tabletten mahrum olması, diğer taraftan da lüks tüketene tablet verilmesi kararını size bırakıyorum" dedi.
Özel okulların tablet talebine ilişkin Dinçer ise şu yanıtı verdi: "Kamu okullarına dağıttıktan sonra özel okullara verebiliriz. Ama onların 4 yıl sabırla bekleyeceğini sanmıyorum. Daha hızlı bu işe geçiş yapacaklardır. Bizden beklemeyeceklerdir."