“Siyasetçi” deyince çoğunlukla onların yaptığı işleri, verdikleri sözleri hatırlıyoruz. Fakat onların özel hayatı, günlük yaşamları hakkında halkın çoğu haberdar değil. Bir siyasetçinin sadece siyasi alanda değil özel hayatında da nasıl biri olduğunu paylaşmak amacıyla “Bilinmeyen Yönleri ile Siyasetçiler’ adlı programla Gölbaşı’nın siyasi dinamiklerinin bilinmeyen yönlerini sizlere sunmaya karar verdik.
Kameramanlığını Orhan Uçar’ın, sunum ve editörlüğünü de Çiğdem Şirin’in, sponsorluğunu ise Gölbaşı Net Haber Gazetesi’nin yaptığı programda siyasetçilerin, politikadan uzak aile ve sosyal yaşamlarını sizlerle paylaşıyoruz.
“Bilinmeyen Yönleri ile Siyasetçiler’ programının ilk konuğu CHP Gölbaşı Belediye Başkanı Ercan Şimşek ve ailesi oldu.
İşte… “Bilinmeyen Yönleri ile Siyasetçiler’ programına kapılarını açan CHP Gölbaşı Belediye Başkan A.Adayı Ercan Şimşek.
Ercan Şimşek: Genel olarak iş hayatı yoğun bir insanım. Ama tabi bunun yanında ailemle de vakit geçirmeyi çok seviyorum. Biz bu binada annem, babam ve kardeşlerim hep birlikte oturuyoruz. Onlarla birlikte vakit geçirmeyi ve bir yerlere gitmeyi çok seviyorum. Genelde kendimi sakin bir insan olarak tanımlayabilirim. Olaylara sakin yaklaşmayı, tahlil edip ondan sonra karar vermeyi, kendimi kontrol etmeyi severim.
ÇOK YARAMAZ BİR ÇOCUKTUM
Şimşek: Çocukluğum öyle değildi. Çok yaramaz geçti. Çocukluğumda çok aktiftin. Eve çok girmezdim. Oyun oynamayı severdim. Annem bu yüzden çok şikâyet ederdi. Az yemek yerdim. Çocukluğumda bu mahallede geçti. Çok futbol oynardık.
Şirin: 42 yaşındasınız. Hep dinamik ve formda gözüküyorsunuz. Gölbaşı siyasetinde genellik karizmatik bir çizginiz var. Bu dinamikliğinizi neye borçlusunuz? Özel bir formülü var mı? Spor yapar mısınız?
SPOR BENİM İÇİN BİR YAŞAM ŞEKLİ
Şimşek: Çocukluğumda çok oyun oynamayı severdim. Daha sonra gençlik yıllarımda spor yapmaya başladım. Sporun her türünü yaptım diyebilirim. O dönemlerde spor yapmış olmam benim ondan sonraki hayatımda da sporun benim için bir yaşam şekli olmasına sebep oldu. Yaşımın gereği o yaşta yapılabilecek sporların her düzeyini zaman buldukça yapmaya çalıştım. Vakit buldukça yüzmeyi, yürüyüş yapmayı kendimi zinde hissetmek ve deşarj olmak için yaparım. Spor benim için bir yaşam şeklidir. Çocuklarımı da spor yapmaya teşvik ederim. Çocuklarımla beraber spor yapmayı seviyorum.
Şirin: Sayın Şimşek. Siyasetin dışında kendi özel işlerinizle de uğraşıyorsunuz. Hem kendi işlerinizi hem de siyaseti bir arada yürütmek sizin için zor olmuyor mu?
20 YILDIR İŞ HAYATINDAYIM
Şimşek: Siyasete girerken bu ayarlamayı yaptım. Benim 20 yıldır Gölbaşı’nda bir iş hayatım var. 20 yıl boyunca işimizin durumuna göre ekipler kurduk. Birlikte çalıştığım kardeşlerim ve arkadaşlarım var. İşimize de vakit ayırıyoruz. Onun dışında siyaseti de yürütüyoruz. Yani birbirini hiç etkilemediğini söyleyebilirim.
VAKİT SORUNUM OLMADI
Şimşek: Tabii ki. Aslında ben insanların vakit konusunda söylediklerinin hep bahane olduğunu düşünürüm. Bu konuda ortaya bahane koyan insanlar eğer oturup gerçekten bir gün içerisinde 6 saatini uykuya ayırdığımız zaman geriye kalan 18 saat içerisinde eğer istekli olurlarsa bu vaktin ne kadar uzun olduğunu göreceklerini düşünüyorum. O nedenle ben aileme de, siyasete de, işime de aynı zamanda kendime de vakit ayırabiliyorum. Bugüne kadar hiç vakit sorunu yaşamadım.
Şirin: Ercan Şimşek nasıl bir öğrenciydi?
ÇALIŞAMANIN SONUCUNU ALDIM
Şimşek: İlkokulda başarılı, ortaokulda vasat, lise de çok kötü bir öğrenciydim. Lise yıllarım kötü geçti. Ama ondan sonra üniversiteye hazırlık döneminde çok ciddi bir çalışma ortaya koydum ve bunun da sonucunu aldım. İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünü kazanarak karşılığını aldım diyebilirim. Ondan sonra İstanbul’a gittim. Tabii ki, evden ayrılmış olmanın zorluklarını yaşadım ama daha sonra toparladım. Zorlanmama rağmen 4 yılda okulumu bitirdim ve Gölbaşı’na döndüm.
Şirin: Öğrencilik yıllarınıza dair unutmadığınız bir anınız var mı?
SABAHA KADAR EV TEMİZLEDİK
Şimşek: Aslında çok fazla anı var. Ama bir tanesini anlatayım. İstanbul’a gittiğimizde bekar evinde kalıyoruz. 2 genç arkadaşla birlikte kalıyoruz. Evin idaresinin nasıl olacağını bilmiyoruz. Bir gece uyandım da üstümün açıldığını fark ettim. Yorgana ben asıldıkça bir su sesi geliyor. Aynı anda da bir rüya görüyorum sanki bir şelalenin yanında otuyormuşum gibi. Ondan sonra kendime geldiğimde bir baktım zemin bir karış su olmuş. Muslukları açık unutmuşuz. Ertesi gün sınavımız vardı. Gece saat 3’ten sabah kadar evi temizledik. O şekilde sınava girdik ve sınavdan da başarısız olduk. O sınavdaki başarısızlığım benim bütün öğrenim hayatımı etkiledi.
Şirin: Sayın Şimşek 4 yıllık bir üniversite anılarınız var. Peki İstanbul size neler kattı?
EŞİMLE İSTANBUL’DA TANIŞTIM
Şimşek: İstanbul’da evden uzakta okumak başlı başına insanın karakterini etkiliyor. Hayata tek başına durmayı öğretiyor. Bu anlama çok şey kattı. İstanbul’da her zaman gidebileceğiniz bir yer vardır. Bunlarda insanın yaşantısını zenginleştiren olaylar. Ben İstanbul’da hem okudum, hem çalıştım. Orada her kesimden insan var. Anket yaptım, poliçe sattım. Bu da benim her kesimden insanı tanımama fırsat verdi. Bu faktörlerin okuldan sonraki yaşantıma çok faydası oldu. İstanbul’da en önemlisi de evlilik ile ilgili adımı atmış oldum. Eşimle İstanbul’da tanıştım.
Şirin: Eşinizle nasıl tanıştınız?
Şimşek: Bir arkadaş ortamında tesadüfen tanıştık. Ondan sonra arkadaşlığımız devam etti. Okul bittiğinde ise evlendik.
Şirin: Peki evlilik kararını nasıl aldınız?
EVLİLİK TEKLİFİ YAPMADIM
Şimşek: Bir arkadaşlık sürecimiz oldu. 3. sınıftaydık tanıştığımızda. Her şey doğal gelişti. Keskin bir karar alma ve evlilik teklifi gibi bir durum söz konusu olmadı.
Şirin: Eşinizin sizi etkileyen en önemli yönü ne oldu?
Şimşek: Olaylara çok iyimser bakan bir tarafı var. Hep neşelidir. Bu yönleri beni etkiledi.
ONA HAYRANIM
Ercan beyin 22 yıllık eşi Oya Hanım ile yaptığımız sohbette Oya Şimşek eşinden gururla bahsediyor. Ona duyduğu saygı ve hayranlığı tarif edecek kelime bulamayan Oya Hanım evde 4 erkeği idare etmenin çok da zor olmadığına vurgu yapıyor…
Şirin: Oya Hanım, Ercan bey de sizi etkileyen en önemli özellik nedir?
Oya Şimşek: Benim ona duyduğum sevginin, saygının, hayranlığın en önemli nedeni onun düzgün ve dürüst bir insan olması.
Şirin: Peki Ercan Bey romantik midir? Size sürprizler yapar mı?
Oya Şimşek: Çok fazla değil. Benim beklentilerime karşılık verecek kadar romantiktir.
Şirin: Sayın Şimşek, 22 yıllık evliliğiniz süresince unutamadığınız en güzel anınız var mı?
Şimşek: Benim için ilk oğlumuz Ali’nin dünyaya geldiği an çok özeldi. Çok değişik duygular. Genç yaşta 22 yaşında baba oldum.
Şirin: Ali’yi ilk kucağınıza aldığınızda neler hissettiğiniz?
SORUMLULUK HİSSETTİM
Şimşek: Ben sorumluluk sahibi bir insanım. Ali’yi ilk kucağıma aldığımda da onun sorumluluğunu hissettim. Bir baba olmanın, onu yetiştirecek olmanın, onu hayata hazırlamanın sorumluluğunu hissettim.
Şirin: Oya Hanım Ercan Bey nasıl bir babadır?
EN SON SÖZÜ ERCAN SÖYLER
Oya Şimşek: Sevgi dolu, sahiplenme, koruma duygusu olan onların sorumluluklarını hep üstüne taşıyan bunu onlara hissettiren bir babadır.
Şirin: Oya Hanım evde kimin sözü geçiyor?
Oya Şimşek: Genelde herkesin ortak fikri alınır. Ama tabi son sözü Ercan söyler.
Şirin: ev işlerinde yardımcı olduğu oluyor mu?
Oya Şimşek: Hayır olmaz. Çünkü o zaten dışarıda yeterince yoruluyor. O dış işlerine bakıyor ben iç işlerine bakıyorum.
Şirin: siyasetçi eşi olmak zor derler. Sizin içinde öyle mi? yeterince birlikte vakit geçirebiliyor musunuz? Yakındığız zamanlar, anlar oluyor mu?
SİYASETTE YER ALMASINI DESTEKLİYORUM
Oya Şimşek: Ben çocuklarımla vakit geçiyorum. Ercan da bize vakit ayırıyor. Özellikle çocuklarımızla birlikte spor yapıyoruz. Açıkçası bu konuda bir şikâyetim yok. Siyasette yer almasını da destekliyorum.
22 yıllık evliliğin en değerli 3 ferdi. Ali(20), Ozan(15) ve Başar Şimşek(10). Aralarında 5 yaş var ama 3 kardeşin birbirlerine sımsıkı bağlı olması güzel bir kardeşlik örneği sergiliyor. 3’ü de babaları Ercan Şimşek ile vakit geçirmeyi çok seviyor. en çok sevdikleri şey ise babaları ile spor yapmak… Çocukları ondan bir baba gibi değil de bir arkadaş gibi bahsediyor…
BİR ARKADAŞINIZI ARATMAZ
Ali Şimşek: Bir arkadaşınızı hayatta aratmaz. Benim zaten çok arkadaşım yok. Bunun en büyük etkenlerinden biri de odur. Beraber spor yaparız, gezeriz, tatile gideriz. Çoğu şeyi beraber yaparız. Babam aile fertlerini birbirine çok sıkı bağlar. Bütün aile fertleri iç içe yaşarız. Bunu da o sağlıyor.
BABAMLA SPOR YAPMAYI SEVİYORUM
Ozan Şimşek: Babam bizimle daha çok zaman geçirmek için hep çabalıyor ve her zaman da yerine göre hareket ediyor. Ben bu özelliğini örnek almaya çalışıyorum. Babamla spor yapmayı seviyorum.
İYİ BİR SPORCU
Babam olunca spor yapmak daha keyifli. Babamla tekvando yapıyoruz. Babam da gençliğinde tekvando yapmış. Diğer spor alanlarında da çok yetenekli. Ona karşı pek kazanamıyoruz. Mükemmel basketbol oynuyor. Spor ikimiz içinde ortak bir yön.
SATRANÇ OYNAMAYI SEVİYORUM
Başar Şimşek: Babamın en sevdiğim özelliği işten geldiğinde yorgun olsa bile benimle satranç oynar. Ben babamla gece yatmadan öne satranç oynamayı çok seviyorum. En büyük örnek aldığım ise iki işi hem siyaseti hem de inşaat işlerini birlikte yürütmesidir. Ben de onu örnek alıyorum. Babam bize vakit ayırır. Babam da şunu yapmadı diyebileceğim ve eksikliğini duyduğum hiçbir şey yok.
Şirin: Ali sende baban gibi İnşaat Mühendisliği bölümünü tercih ettin. Bu bölümü seçmende babamın etkisi oldu mu?
Ali Şimşek: Somut bir etkisi olmadı, bu bölümü yazacaksın şeklinde bir durum söz konusu olmadı. Ama benim 6 tercihimde İnşaat Mühendisliği’nden yana oldu. Babamın bu işi çok düzgün yürütmesi ebetteki bu bölümü tercih etmemde etken oldu.
DÜNYADA İKİ KİŞİYİ KURTARACAK OLSAM…
Şirin: Kardeşleriniz ile aranız nasıl?
Ali Şimşek: Benim hayatta en değer verdiğim iki insandır. Dünya da iki kişiyi kurtaracak olsam ilk ikisini kurtarırım.
Şirin: Oya Hanım. 3 erkek çocuğunuz ve bir eşiniz var. Evde 4 erkekle uğraşmak zor mu?
BİR KIZIM OLSUN İSTEMEZDİM
Oya Şimşek: Hayır hiç zor değil. Çok keyifli. Çocuklarım söz dinlemeyen çocuklar olmadılar. Bir kızım olsun istemezdim. 3 erkek çocuğu annesi olmak çok güzel. Buraya kadar çok keyifli geldik inşallah bundan sonrasında da böyle olur. 3 gelinim olacak. Umarım onlarla da keyifli olur. Tek zorluk çektiğim nokta market alışverişi ve yemek konusu. Bunlara yetişmek çok zor oluyor.
ÇOCUKLARINA FIRSAT TANISINLAR
Şimşek: Anne ve babalar çocukları ile ders çalışmanın dışında vakit geçirebilecekleri alanlar oluşturmaları, kendilerini bulmaları için onlara çocuklarına fırsat tanımalarını öneririm. Çünkü bu dönemlerde eğitimle ilgili çocuklar çok baskı altına alınıyor ve bu da çocuklar da olumsuz etki yaratıyor.
Ercan Şimşek ile siyaset…
Şimşek, Gölbaşı’nın eksiklerini ve eksiklikleri düşünüldüğünde Gölbaşı’nın iyi bir yönetim kadrosuna ihtiyacı olduğunu söyleyerek, “Biz de CHP olarak Gölbaşı’nda sosyal demokrat bir belediyecilik anlayışının Gölbaşı’nı hak ettiği bir noktaya getireceğine inandığımız için arkadaşlarımızın da telkinleri ile destekleri ile birlikte aldığımız ortak kararlarla böyle bir yola çıktık” dedi.
Şimşek Gölbaşı ile ilgili hayallerini de şöyle sıraladı:
BENİM İÇİN HAYALDİ… ŞİMDİ İSE HEDEF…
Gölbaşı hayalim… Eskiden hayaldi, ama yöneticiliğe soyunduğum andan itibaren bu benim için bir hedef haline geldi. Ben Gölbaşı’nın çok ciddi bir potansiyeli olduğunu düşünüyorum. Bu potansiyel Gölbaşı’nda bu güne kadar işletilemedi. Gölbaşı tüm dünyaya hitap eden bir kent olabilir. Bir tema ile işlenebilir. Bunun adı barış olur, sevgi olur, çevre olur, doğa olur… Bir şekilde Gölbaşı işlenebilir bu anlamda. Gölbaşı’nın Kongre merkezileri ile otelleriyle böyle bir merkez haline gelmesi benim için hayaldi şuanda hedef oldu. Bu çıktığımız yolda başarılı olduğumuzda gerçekleştirmeye çalışacağımız hedef Gölbaşı’nın bir dünya kenti olmasıdır.
Ben 4 yıldır aktif siyasetin içerisindeyim. Ben Gölbaşı’nda doğdum, çocukluğum Gölbaşı sokaklarında geçti. Gölbaşı’nda büyüdüm. Çocukluğumdan beri gönül verdiğim sosyal demokratik düşüncenin şimdiki yönetimlerden çok daha iyi işler yapabileceğini gördüm. Çok düzeyli ve temiz kadrolarımız var. Bu temiz kadrolarımızla Gölbaşı’nı hak ettiği noktaya getirilebilmesi için seçmenlerin CHP’ni desteklemesi gerekiyor.
Biz aday oluruz olmayız çok önemli değil. Bizim, bu yolda hangimiz aday olursa sonuna kadar desteklemek ve aynı kadrolarla devam etme düşüncemiz var.
Siyaset bir kadro işidir. Ben CHP’nde Gölbaşı’nı yönetecek kadroların olduğunu biliyorum. Bu sebeplerle seçmenlerinde bu dönemde doğru karar vereceğini, sosyal demokrat belediyeciliğin önünü açacaklarını ve böyle bir kadroya oy vererek, belediyenin başına getireceklerine inanıyorum.
Güncelleme Tarihi: 09 Ağustos 2013, 19:39
çiğdem ve orhan kardeşimi başlattıkları bu çalşmalarından dolayı ve net haber gazetesi genel yayın yönetmeni ziya özkanı kutluyorum. konuk siyasetçilerede şimdiden başarılar dilerim.