Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, yabancı basın mensupları, ajansların Türkiye büro şefleri ve 48 ülkenin büyükelçiliklerinin basın ataşesiyle bir araya geldi.
“Ankara, 2. Yüzyıl İçin Yeni Bir Vizyon” adlı toplantıda Büyükşehir Belediyesinin projelerini anlatan Yavaş, yönetim anlayışına ilişkin samimi açıklamalarda bulundu.
“ANKARA HUZURUN KENTİ OLDU”
Yavaş, yabancı basın yayın kuruluşlarının büro şeflerinin de bulunduğu toplantıda, Ankara’nın Cumhuriyetin ilk yıllarında kırsal üretimin, sanayileşmenin, kültürün, sanatın, mimarinin ve kent planlamasının da başkenti olduğuna dikkat çekti.
“Her ne kadar son yıllarda bu kimlik geri plana atılsa da, bizler bu süreci yeniden ve hızlı şekilde inşa etmeye çalışıyoruz. Ankara artık ayrıştırmanın değil, birleştirmenin, kavganın değil huzurun kenti oldu” sözleriyle konuşmasını sürdüren Başkan Yavaş, demokratik yönetim anlayışına ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
“Kentimizde artık hangi bölgenin daha çok oy verdiğine bakılarak değil, hangi bölgenin daha çok ihtiyacı olduğuna bakılarak çalışmalar sürdürülüyor. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde de belirtildiği gibi, ‘Tüm insanlar hukuk önünde eşittir ve hukukun korumasında eşit haklara sahiptir.’ İşte bu anlayışla, kimseyi ayırt etmeden, 6 milyon Ankaralı ile kentimizi yönetmeye başladık.”
CANLI YAYINLARLA ŞEFFAF YÖNETİM
Göreve geldiği günden itibaren 2 bin ihalenin canlı yayınlandığını hatırlatan Yavaş, yabancı basın mensuplarıyla şu bilgileri de paylaştı:
“Bütçemizi 565 sivil toplum kuruluşuna yazı yazıp birlikte belirledik. Yaptığımız harcamaları hem pankartlarla hem de internet sitemizden sürekli olarak yayınladık. Artık bu kentte, karla mücadele araçlarında bile kamera var ve insanlar canlı yayında yapılan çalışmaları izleyebiliyor.”
Pandemi döneminde ve zor ekonomik koşullarda, dayanışmanın en güzel örneklerinin Başkent Ankara’da yaşandığını vurgulayan Yavaş, “Dezavantajlı insanlarımızın yanında olduk, onlara yalnız olmadıklarını hissettirdik. Capitals Initiative Platformuyla 46 ülke başkentini bir araya getirdik. Öncüsü olduğumuz bu oluşum ile salgın sürecini, ülkelerdeki ve başkentlerdeki faaliyetleri, gelişmeleri birlikte takip ettik. Gerek kentimiz içerisinde gerekse uluslararası alanda büyük bir dayanışma örneği sergiledik.”
“DÜNYA BELEDİYE BAŞKANLARI BAŞKENT ÖDÜLÜ’NÜN GURURUNU, HEP BİRLİKTE YAŞADIK”
Uluslararası düzeyde fikir alışverişi yapmanın, diğer ülkelerin başkentleriyle temaslarda bulunmanın önemine işaret eden Yavaş, şöyle konuştu:
“Ortak çalışmalarla zorlukların aşılmasını sağlamanın, kalkınma çalışmalarının dayanışma ile yürütülmesinin ve istihdamın ancak böyle sağlanabileceğinin önemini çok iyi biliyoruz. Bu kapsamda en son dostluk ve iş birliği anlaşmamızı da 3 gün önce Avrupa Birliği’nin merkezi kabul edilen Brüksel şehri bölge yöneticileri ile imzaladık. En önemli vaadimiz; şeffaf, katılımcı ve hesap verebilir bir yönetim anlayışını ortaya koymaktı. Bu yönetim anlayışımız sonucunda İnsani Gelişim Vakfı’ndan ‘Yönetişim ve Saydamlık’ ödülünü aldık. Uluslararası Şeffaflık Derneği ise bizi şeffaflık ödülüne layık gördü. En son geçtiğimiz ay, City Mayors Foundation tarafından verilen ‘Dünya Belediye Başkanları Başkent Ödülü’nün gururunu 6 milyon Ankaralı olarak hep birlikte yaşadık. Ankara Kent Konseyimiz ise Uluslararası Kolaylaştırıcılar Birliği tarafından ‘Katılımcılık Etki Ödülü’ aldı.”
“BELEDİYE, KENTTE YAŞAYAN İNSANLARIN HEM ANNESİDİR HEM BABASIDIR”
Başkent’te eşit bir yönetim anlayışı sergileyerek sosyal yardımların en adil şekilde dağıtıldığını belirten Yavaş, düşüncelerini şu sözlerle özetledi:
“Bu kentte birlikte yaşamanın verdiği huzuru ve mutluluğu sağlamaya çalıştık. Kimseyi ayırt etmedik, herkesin gücümüz yettiğince yanında olduk. En büyük amacımız Ankara’da yaşayan hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesi, kimsenin aç ve açıkta kalmamasıdır. Bir belediye, kentte yaşayan insanların hem annesidir hem babasıdır. Aynı zamanda bir devlet kurumu olarak halkla en yakın temas kuran birimdir.
Bundan sonra da Ankara’yı bu bilinçle yönetmeye devam edecek; ulaşımı, yeşil alanları, sanayisi, kırsal üretimi, eğitime verdiği önem, kültürü ve sanatıyla kentimizi dünya başkentleriyle yarışır hale birlikte getirecek ve Ankara’yı Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına doğru hak ettiği yerlere birlikte ulaştıracağız.”
“İŞİME ODAKLANMIŞ BİR ŞEKİLDE HİZMET ETMEYE ÇALIŞIYORUM”
Programa katılan basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, cumhurbaşkanlığı adaylığının sorulması üzerine şu açıklamalarda bulundu:
“Ankara halkı beni Ankara Büyükşehir Belediyesini, Ankara’yı yönetmem için seçti. Ben aynı anda sakız çiğnerken bisiklete binebilirim ama belediye başkanlığı yaparken bir başka hedefe odaklanmak gibi bir niyetim yok. Öncelikli olarak, mutlaka ve mutlaka 6 milyon Ankaralı’ya sorumluluğumu yerine getirerek, onları keyif içinde yaşadıkları bir Ankara, konfor içinde yaşadıkları bir Ankara, aç ve açıkta kimsesi olmayan bir Ankara, zengin bir Ankara vaadimi yerine getirmeye çalışıyorum. Bu yapılan anketler hep bizim dışımızda yapılıyor. Ve kamuoyundaki Ankara için yapılan hizmetlerden duyulan memnuniyet bir şekilde Türkiye’ye yansıyor. Ben sadece bu nedenle ismimizin ön plana çıktığını düşünüyorum. Türkiye’de ne düşünülüyor diye hiç anket falan yaptırmadım. Dolayısıyla işime odaklanmış bir şekilde hizmet etmeye çalışıyorum ve gerçekten Ankara’daki insanların hizmetlerimizden memnun olmasından ben de son derece memnun oluyorum.”
“BELEDİYELERİN SORUMLULUKLARI DAHA BÜYÜK”
Ankara turizmine yönelik projelerini de anlatan Başkan Yavaş, “Turizmde de başarılı olacağımıza kalpten inanıyorum” diyerek, açıkladıkları Kara Kış Fonu ile ilgili bir soruya şu cevabı verdi:
“Pandemi devam ediyor, kapanma yok ama çok soğuk bir kış olacak. Ekonomik sıkıntı, doların yükselmesi, iklim krizi... Ülkemizde de kuraklık var. Kuraklık nedeniyle özellikle çiftçilerimiz üretimlerini gerçekleştiremedi. Epey bir zararları var. Böyle bir fon zaten hazırlamamız gerekiyordu. Sayın genel başkanımız da böyle bir kara kış fonundan bahsedince biz de 1 haftadır hazırlığını yaptığımız fon ile ilgili açıklamamızı yaptık. Biz yaşadığımız kentte hiç kimsenin yatağa aç girmesini istemiyoruz. Hiçbir öğrencinin eğitiminden geri kalmasını istemiyoruz. Evinde de hiç kimseyi donmuş bir halde bulmak istemiyoruz. Hepimizin ortak sorumluluğu ama belediye başkanı vatandaşı daha çabuk, yakından gören, ekip arkadaşlarıyla, belediye meclis üyeleriyle birlikte daha yaygın bir ağa sahiptir. Ben belediyelerin bu tür yardımları hükümetten daha etkin bir şekilde yapabileceklerini ve bu nedenle daha büyük sorumlulukları olduğunu düşünüyorum.”
“BAŞKENT’TE KÜLTÜR DE SANAT DA ÖN PLANDA OLMALIYDI”
Başkan Yavaş, Ankara’da kültür ve sanata yönelik çalışmaların sorulması üzerine ise şu değerlendirmelerde bulundu:
“Ankara'da kültüre saygı olmadığı gibi sanata da saygı yoktu. Ankara, sabah herkesin işe gittiği akşam eve geldiği 24 saat yaşanmayan bir kentti. 70’li yıllarda Ankara’nın meydanları, sanat hizmetinin verildiği yerler çok fazlaydı. Son yıllarda sanata kültüre gerekli destek verilmedi. Halbuki bir Başkent’te kültür de sanat da ön planda olmalıydı. Ankara’nın tekrar sanatla haşır neşir olmuş, bu yönüyle öne çıkan bir kent olmasını istiyoruz. Çalışmalarımız var. Kent konseyi aracılığıyla ya da danışma kurulu kurarak üniversitelerle, meslek odalarıyla birlikte yapıyoruz. En önemlisi bir kent tarihi müzemiz yok... Çaldağı dediğimiz Ankara’nın her yerinden görünen, Cumhuriyet’in Şükran Anıtı ve Müzesi yapma planımız var. İmar planları henüz kesinleşmediği için müzeyi yapamıyoruz ama İstanbul’daki kültür merkezi gibi, Ankara kültür merkezi içinde kent tarihinin anlatıldığı ve her türlü sanatın icra edildiği bir alan kazandırmak istiyoruz. Eskiden yoğun kullanılan ama şimdi kullanılmayan mekanlarımız var. Ulus gibi... Cumhuriyet’in kuruluşuna tanıklık etmiş bir meydan. Çok miktarda, Cumhuriyet’i yoğun yaşamış binalarımız var. Bunların hepsiyle ilgili çalışmamız var.”
“Belediye seçimlerinde size oy vermeyenler sizi şimdi beğeniyor mu?” sorusunun da yöneltildiği Yavaş, “Evet şu ana kadar şöyle anlaşılıyor. Yine bizim dışımızda yapılan anketlerde en son yanlış hatırlamıyorsam Ankara’daki memnuniyet oranı yüzde 74 civarındaydı. Yani yönetimden memnunum diyen kişi sayısını inşallah yüzde 90’lara çıkarma niyetindeyiz. Şu ana kadar basına yansımış bizden oy almadığı için bize hizmet etmiyor diyen bir Allahın kulunu bulamazsınız, eden de iftira etmiş olur” yanıtını verdi.