Milliyet gazetesinin Tarım Bakanı Eker'e dayandırdığı haberinde, Bakan'ın piyasadaki sütlerde kanserojen maddeler olduğuna ilişkin sözleri yer alıyordu. Haber sonrası Mehdi Eker yeni bir açıklama yaparak habere sert tepki gösterdi.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, sütte antibiyotik kalıntılarına rastlanılmasına ilişkin olarak ''Bu binde bir bile değil, yani bin tane örneğin içerisinde bir tane bile değil, vatandaşlarımızın, tüketicilerimizin bu konuda endişe etmelerini gerektirecek bir şey yok'' dedi.
HABERİN BÖYLE VERİLMESİ İNSAFSIZLIK
Eker, Orman Su İşleri Bakanlığı ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı arasında ağaçlandırma protokolü imzalanmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin sütte kanser ve siroza yol açabilen antibiyotik kalıntılara rastlandığa ilişkin haberleri hatırlatması üzerine, Eker, şunları söyledi: ''Bu çok insafsızca bir şey, çok üzüldüm bir gazetede gördüm. Antibiyotik kalıntısı; hayvanlar hastalandığında onlar tedavi ediliyor; bazen çok çok nadir durumlarda bunların içinde hala antibiyotik kalıntısı bulunan sütler toplanabiliyor, işlenebiliyor, sanayi sütü haline gelebiliyor. Ancak bu binde bir bile değil, yani bin tane örneğin içerisinde 1 tane bile değil. Ama bu dünyanın hiçbir yerinde yüzde yüzde mutlaka sıfır değerine zaten sahip değil. Biz tabi bize sorulduğunda zaman zaman (rastlanabiliyor) dedik. Ama bunu piyasadaki sütler kanserojen veya aflatoksin var diye verilmesi gerçekte Türkiye adına, çiftçisi, üreticisi, tüketicisi, gıda sanayi adına insafsızlık doğru değil''
BİNDE BİRLİK İHTİMALİ DAHİ ORTADAN KALDIRMAK İÇİN YENİ SİSTEM
Gıda güvenliğine ilişkin yapılan 102 yönetmelik çıkardıklarını ve bunu kamuoyuna açıkladıklarını hatırlatan Eker, bu konularda olabilecek binde birlik ihtimali bile ortadan kaldırmaya yönelik yeni bir sistem getirdiklerini bildirdi. Örneğin aflatoksinin hayvanlara yedirilen yemlerin bozuk olması halinde ortaya çıkabilecek bir durum olduğuna işaret eden Eker, yeni bir sistem getirildiğini, artık hayvana verilen yemi, üretici kendi üretiyorsa bile denetleyeceklerini ve kaydının tutulacağını ifade etti.
Eker, ''Daha önceden fabrikadan satın aldığı hazır yemi denetliyorsunuz da kişi kendi ahırında kendi çiftliğinde kendi hayvanı için bir yem üretiyorsa, şimdi diyoruz ki kendi hayvanınıza yem yedirseniz bile bunun kaydını tutacaksınız ve bu denetlenecek. Bunun aksi olduğunda buna ağır müeyyideler, cezalar getirilecek'' diye konuştu.
Antibiyotikli sütlere ağır cezalar var
Yeni sistemde bir diğer düzenleme ile de antibiyotikli sütlerle ilgili ağır cezalar, müeyyideler getirildiğini belirten Eker, şöyle devam etti: ''102 yönetmelikle Türkiye'de herkesin her alanda yani bütün üreticinin sanayicinin, depocunun yani tedarik zincirindeki herkesin sorumluluğunu paylaşacağı bir yeni mekanizma yeni sistem, gıda güvenliği sistemi getirildi. Bunun da bir kısmı 13 Aralık itibariyle, bir kısmı 1 Ocak itibariyle yürürlüğe girdi. Dolayısıyla vatandaşlarımızın da, tüketicilerimizin de bu konuda endişe etmelerini gerektirecek bir şey yok. O benim bir muhalefet milletvekilinin sorduğu soruya verdiğim cevapta bulunabiliyor doğru, denetimlerde ama bunun oranı binde biri bile değil ama o bir kelime sayfalarca soru cevapta, onun içerisinde bir kelimeyi çıkarıp bu 'bulunabiliyor' kelimesini çıkarıp da manşete taşıyıp işte sütte kanser paniği, sütte anflatoksin, kanserojen paniği diye bunu manşete taşımak inanın tek kelimeyle söylüyorum insafsızlıkır. İlla böyle dikkat çekeceğim diye de böyle manşetler verilmez, bunda bir sorumluluk anlayışıyla hareket etmek lazım. Eğer gerçekten dikkate alınacak miktarda, dikkate alınması miktarda bir şey varsa biz bunu kamuoyuyla da paylaşıyoruz,hiç bir zaman birşey de saklamadık, hep şeffaf olduk. O binde birlik ihtimali de ortadan kaldıracak düzenlemeleri de zaten getirdik yeni bir sisteme geçti Türkiye. Endişe etmemizi gerektirecek bir şey yok. Yemler de artık kontrol altında olacak. Sütler zaten denetleniyor, bunlarla ilgili denetim mekanizmaları da artan bir şekilde devam ediyor, hem bürokrasisi azaltıldı, hem müeyyideler artırıldı, hem verilen cezalar artırıldı. Daha etkin denetim mekanizmaları getirildi. Anflatoksin meselesinde de bundan sonraki süreçte o binde birlik ihtimali bile elimine edecek tarzda yeni bir sistem getiriyoruz''
İzlenebilirliği etkin hale getirdik
Bu tip süt üreten şirketlerin kim olduğunun kamuoyuna açıklanıp açıklanmayacağının sorulması üzerine Eker, yeni sisteme göre hata yapan, yanlış yapan gıdayla ilgili firmaların ismini açıklayacaklarını, ifşa edeceklerini söyledi. Ambalajlı gıda maddeleri üzerinde bulunan etiketlerin de okunur hale geldiğini anlatan Eker, bundan sonra etiketlerin üzerindeki bilginin 12 puntonun altında olmayacağını söyledi. Bütün bunlarla ilgili bir çok yeni düzenleme olduğunu, hayvan nakillerinden, hayvanların refahına, yedirilen yemlerin kayıtların tutulmasından, gıdaların her aşamasında üreticinin, depolayıcının,satıcının, marketçinin, restorant sahibinin,üretim yapan çiftçinin herkesin sorumlu olacağı bir mekanizma, sistem getirildiğini kaydetti.
Yayımlanan yönetmelikler ile getirilen sistemin gıda güvenliği alanında bir devrim olduğunu vurgulayan Eker, artık her şeyin çok daha şeffaf ve izlenilebilir olduğunu ifade etti. İzlenebilirliği çok daha sistematik çok daha etkin hale getirdiklerini anlatan Eker, örneğin artık marketten alınan yumurtanın hangi ilin, hangi köyünden, hangi çiftçiden alındığının, üretildiğinin bilineceğini söyledi.
Eker, ''Onun için hayvana yedirilen yemin kayıtları tutulacak, mezbahaya geldiğinde, kesildiğinde o hayvan sağlığında hangi tür yemlerle beslenmiş, hangi yemleri yemiş, bunların kaydı olacağından dolayı bunlar da açık bir şekilde bilinecek bunların kayıtları tutulacak. Tüm bu sistemleri getirdikten sonra falanca zamanda verilmiş olan yazılı soru önergesinde verilen bir cevaptaki,sayfalarca soru cevabın içerisindeki bir kelimeyi çıkarıp, bulunabiliyor kelimesini kalkıp da sütte kanser paniği diye manşete taşımak çok insaflıca değil'' diye konuştu.
Bu tip durumda zaten sütler imha ediliyor
Bir başka soru üzerine de ''binde bir bile değil'' ifadesinin her bin tanesinde 1 tanesi anlamına gelmediğini belirtirken, ''bunun istatistiki olarak kaydında binlerce örnek alıyorsunuz bunun içinden bir tane ya çıkıyor ya çıkmıyor'' demek dedi. Böyle bir durum tespit edildiğinde de bunlarla ilgili işlem yapıldığını vurgulayan Eker, bu tip durumlarda ağır cezalar verildiğinde, örneğin sütte antibiyotik tespit edildiğinde 10 bin lira ceza verildiğini, bu tip sütler tespit edildiği anda zaten imha edildiğini kaydetti. İnsanların uzun süre tekrarlanan sürelerde antibiyotikli süt içmeleri durumunda o antibiyotiğe karşı bir direnç gelişebildiğine işaret eden Eker, sözlerini ''ama sık sık belirli bir miktar tüketildikten sonra kuşkusuz. Bunun da önüne geçmek gerekiyor. Bu binde bir ihtimali bile biz elemine etmeye çalışıyoruz endişe edecek o konuda bir şey yok. Bizim getirdiğimiz yeni mevzuat AB ile de uyumlu. Yani Brüksel de neyse Bursa'da o, Amsterdam'da neyse Ankara'da o. Hiç bundan endişe etmeyin'' diyerek tamamladı.